Ana Sayfa » Yolculamak » Taras Bulba - II : 11
Ataman;
- Yiğit albay, güzel söylüyorsun, ama Tatarların eline düşenlerin de arkadaşlarımız olduklarını unutmuşa benziyorsun, dedi. Şimdi biz onları kurtarmazsak ne olurlar, biliyor musun? Hepsi köle olup satılırlarken birçok Hıristiyanın kanı pahasına kazandığımız hazinemiz de gider elimizden.
Kazaklar derin derin düşünmeye başladılar. Ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Adının kötüye çıkmasını istemediği için kimse ağzını açmıyordu. O zaman Kazak ordusunun en yaşlısı olan Kasyan Bovdiyuk ortaya geldi. Bütün Kazaklar ona büyük saygı beslerlerdi. Çünkü iki kez atamanlığa seçilmiş, savaşlarda büyük yararlıklar göstermişti. Artık iyice kocadığından çarpışmalara katılmaz; gününü yan gelip yatmakla, çubuğunu tüttürüp savaş öyküleri dinlemekle geçirirdi. Kimsenin sözüne karışmaz, hele öğüt vermekten hiç hoşlanmazdı. Konuşulanları sessizce dinlerken, arada bir parmağıyla kısa çubuğunun külünü silkelerdi, o kadar. Onun, böyle gözlerini yarı kapatıp kımıldamadan duruşundan, pek çokları uyuduğunu sanırdı… Hayli zamandır Zaporojye'den ayrılmadığı halde bu sefer o da gelmek istemiş, kollarını açıp:
- Yahu, ben ne güne duruyorum? Geleyim, belki bir işe yararım, demişti.
Kasyan Bovdiyuk ortaya gelince Kazaklar dikkat kesildiler, çoktandır sesi çıkmayan saygıdeğer kocanın söylediklerini can kulağıyla dinlediler.
- Ağalar, kardeşler, size bir çift sözüm var, diye söze başladı. Bu ihtiyarın söylediklerine iyi kulak verin! Komutan doğru konuştu. Ordunun başı olarak askerlerini, hazinesini korumak önce onun görevidir. O bakımdan iyi konuştu, yerinde konuştu. Şimdi gelelim Albay Taras'ın söylediklerine… Benim diyeceğim şu ki, Tanrı ona uzun ömürler versin, Ukrayna'ya bağışlasın böylelerini. Onun sözleri de doğrudur, böyle konuşmakta yerden göğe kadar hakkı vardır. Çünkü onurlu bir Kazak'ın yapması gereken ilk iş arkadaşını düşünmek, onu korumaktır. Bunca yaş yaşadım, ne bir Kazak'ın arkadaşını düşmana bıraktığını işittim, ne de yakınına hayınlık ettiğini. Buradakiler de arkadaşlarımız, oradakiler de… Hangisinin çok olduğu önemli değil; hem buradakiler, hem oradakiler bizim can yoldaşlarımızdır. İşte onun için size diyeceğim şu: Tatarların eline düşen Kazakları sevenler onlara yardım etsin, Lehlilere tutsak düşenleri sevenlerse burada kalıp savaşsınlar. Ordunun yarısını alıp Tatarları kovalamak atamanın boynunun borcudur. Ordunun öteki yarısı da kendine bir baş seçer. Aksakalıma bakar da sözümü dinlerseniz, Taras en uygun adamdır. Yiğitlikte, gözüpeklikte üstüne yoktur.
Bovdiyuk böyle deyip sustu. Akıllarını başlarına getirdiği için bütün Kazaklar ondan hoşnut kaldılar. Kalpaklarını çıkarıp havaya atarak;
- Sağol baba, çok yaşa! diye bağırdılar. Sustun sustun ama sonunda pek bilgece konuştun. Sefere çıkarken, “Belki de bir işe yararım” demiştin. Bundan büyük yararlık mı olur?
Ataman Kirdiyaga:
- Ne dersiniz? Yapalım mı babanın dediğini? diye sordu.
Kazaklar;
- Yapalım! Yapalım! Buna dünden hazırız, dediler.
- Öyleyse toplantıyı bitiriyoruz…
- Karar verilmiştir.
- Şimdi komutan olarak beni dinleyin arkadaşlar!
Ataman böyle diyerek kalpağını giydi, öne yürüdü. Bütün Zaporojyeliler kalpaklarını çıkardılar, bir başkomutanı dinlerken yaptıkları gibi, başlarını eğip yere baktılar.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 ... 36 »