Ana Sayfa » Yolculamak » Yalnız Gezerin Düşlemleri : 29
olduğundan, herhangi bir eyleme geçmekten kaçınmaktayım. Zorunlu olduğu için masumluk belirten bu durum, benim, kendimi vicdan acısı çekmeksizin doğal eğilimlerime bırakmaktan zevk almamı sağlıyor. Belki gereğinden çok ileri gitmekteyim: çünkü zararsızca iyilik etme vesilelerinden bile çekiniyorum. Ancak, bu vesilelerin olayları bana olduğu gibi göstermedikleri kanısına vardığımdan, gösterdiklerine göre yargıya varmaktan kaçınıyorum. Herhangi bir davranışa yol açabilecek etkenlere de ne türlü aldatıcı biçimler verilirse verilsin, aldatıcı olduklarına inanmam için, onların benim düşünce gücüme bırakılmaları yeter.
Talihim, daha çocukluğumda, beni sonrakilere düşmeye sanki alıştıran ilk tuzağını kurmuş gibidir; doğuştan herkese ve her şeye inanır bir adamım; kırk yaşıma dek bu bakımdan hiçbir gün aldanmış değilim. Birdenbire büsbütün başka bir çevreye düşünce, ayrımına varmaksızın bin türlü dolaba uydum; başıma geleni görmeme yirmi yıllık deneyimim ya yetti ya yetmedi. Bana karşı davranışların yapmacık ve yalandan başka bir şey olmadığı kanısına varınca, bir aşırı uçtan başka bir aşırı uca geçmekte gecikmedim. Çünkü, insan doğal durumundan bir kez çıkmayagörsün; artık onu hiç bir şey tutamaz. O andan sonra, insanlardan iğrendim ve bu konuda onlarınkiyle sanki yarış eden istemim beni benzerlerimden öyle uzaklaştırdı ki, insanların başka herhangi bir özellikleri bunu başaramazdı.
Ama, ne yaparlarsa yapsınlar, bu yılgınlık nefret derecesini bulamaz. Beni egemenlikleri altına almak için benim egemenliğim altına nasıl girdiklerini düşündüğüm zaman, insanlara gerçekten acıyorum. Ben mutsuzsam onlar da mutsuzdur ve ne zaman kendimi çözümlesem, onların acınacak bir durumda bulundukları yargısına varırım. Bu yargıda, belki gururun da etkisi var; onlardan nefret etmeye gönül indirmiyorum; onları olsa olsa adam yerine koymam. Bundan başka kendimi, başkasını sevmemeye yönelemeyecek denli çok severim. Sevmemek, yaşamımı daraltmak, sınırlamak olur. Kaldı ki ben daha çok bütün dünyaya yayılmak isterdim.
Bunlardan nefret etmektense kaçmayı yeğ bulurum; Bunlar beni pek kötü etkilemektedir; üzerime çevrilen bin bir göz de bu etkiyi büsbütün artırıyor; ama bu rahatsızlık, nedeninin ortadan kalkmasıyla geçer. Onlarla uğraşırsam, huzurlarında bulunduğumda, istemeyerek bulunurum; yoksa düşünerek değil. Nitekim görmediğim zaman yok gibidirler.
Dahası, onlarla ancak bana dokunan yönleriyle ilgilenmem: çünkü aralarındaki ilişkileri bakımından, beni seyrettiğim bir dramın kişileri olarak ilgilendirebilirler; bana ruh coşkunluğu bile verebilirler. Adalet duygusundan yoksun bulunmam için manevi olarak ölmüş olmam gerekir; oysa, kötülük ve adaletsizlik beni hâlâ çileden çıkarıyor; başkalarına karşı kendini gösterme ya da beğendirme kaygısı taşımayan tek bir erdem belirtisi bile beni sevindirir, gözümü yaşartır. Ama, onu kendim görüp değerlendirmeliyim; çünkü başıma gelenden sonra, insanların herhangi bir konuda verdikleri yargıyı kabul etmek ve başkasının gözüyle bir şeye inanmak, delilik olur.
İnsanlar, huyumu ve ahlakımı tanımadıkları kadar yüzümü de tanımasalar, aralarında yine rahat yaşardım; yabancı kaldıkça onlarla görüşmekten hoşlanabilirdim; huyuma suyuma göre özgürce davranabildikçe, onları (benimle ilgilenmeleri koşuluyla) sevebilirdim. Onlara karşı bütün dünyayı kapsayan ve her türlü çıkar kaygısından arınmış bir iyilikseverlik gösterirdim. Ancak hiçbirine bağlanmaksızın ve hiçbir görev yükünü taşımaksızın onlara, onurlarının ve kendi kurallarının gerektirdiğince o denli güçlükle yapmaya uğraştıklarını kendiliğimden yapardım.
Doğuştan gereksindiğim üzere özgür, yalnız ve kimsenin tanımadığı bir adam olarak kalsaydım, iyilikten başka bir şey yapmazdım; çünkü yüreğimde kötülük tohumu yoktur. Tanrı gibi göze görünmez olsaydım
« 01 ... 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 ... 49 »