Ana Sayfa » Yolculamak » Yaşamlar : 05


YAŞAMLAR

PLUTARKHOS

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 56


XVIII. yüzyılın sonuna kadar Avrupa düşünce tarihinin en büyük kişileri, yapıtlarını hayranlıkla okumuşlardır. Shakespeare'in Coriolanus, Julius Caesar, Antonius ile Kleopatra gibi Roma tarihine ilişkin dramları hep Plutarkhos'tan esinlenmedir.
Ancak XIX. yüzyılda, tek tük Plutarkhos hayranı çıkmışsa da, genelde okunmaz olmuştur. Dünya tarihi, uluslar tarihi, insanlığın büyük düşünceleri, bu düşüncelerin tarihte belirmesi gibi konularla ilgilenen eleştirici tarihçiliğin egemen olduğu bu yüzyılda, Plutarkhos'un büyük adamların yaşamını anlatmak için sevgi ve saygıyla dolu inceleme ve anlatma yöntemi, eskimiş bir yöntem sayılıyordu. Üstelik tarihin büyük adamlarının ahlak kurallarına göre yargılanması, tarihsel düşünüşü koşul gören dönemde anlamsız buluyordu.
Çağımız Plutarkhos'a ilişkin bu olumsuz yargıyı ortadan kaldırmak üzeredir. Gerçi büyük adamlar için ahlaka dayanarak karar vermenin bizce de bir değeri kalmamıştır, ama Plutarkhos'un kendisi yapıtlarıyla birlikte o kadar tutarlı bir bütündür ki, bizim için gözden kaçırılamaz bir tarih olayı gibi yaşar. Gerçi eleştirici tarihçiliğin yöntemlerinden de, verdiği sonuçlardan da artık vazgeçemeyiz, ama Plutarkhos'un tarihe sevgiyle dalmasını, bugün anlar ve beğeniriz. Yargılarına bağlı kalmamakla birlikte, Plutarkhos bizce hümanist düşüncenin bir temsilcisidir; hümanizmaya değer verilen her yerde klasik ilkçağ dünyasını sevgiyle, saygıyla anmayı, araştırmayı verimli bir iş sayan her dönemde, Plutarkhos'un yeri vardır.
Lysandros ile Sulla'nın yaşamöyküleri üzerine
Plutarkhos, Lysandros ve Sulla'nın yaşamlarını neden birbirine koşut olarak ele aldığını, ikisini karşılaştırırken anlatır. Çok az benzerlikten başka bu iki büyük adamın alın yazılarının temel bir nokta üzerinde benzeştiği kabul edilmelidir. Her ikisi de birer birey olarak uluslarının geleneğinden sıyrılıp ülkelerinde geçerli olan yasaların sağladığı olanaklardan yararlanarak kendilerini yükseltmeye, egemenliklerini güçlendirmeye uğraşmışlardır.
Lysandros ve Sulla'da sözü geçen olaylardan birçoğunun Plutarkhos'un ülkesi Boiotia'da geçmesi ve bu nedenle yazarın onları içten bir ilgiyle anlatması bu iki yaşamöyküsüne özel bir çekicilik vermektedir.
Lysandros ve Sulla Plutarkhos'un yazdığı son yaşamöykülerinden olsa gerek. Sulla'nın 21. bölümünde Orkhomenos Savaşı'nın üstünden 200 yıl geçtiğini söyler. Bu savaş İ.Ö. 85 yılında olduğuna göre, İ.S. 115 yılında tam 200 yıl geçmiş oluyor. Böylece bu yaşamöykülerinin 115 yılından az önce yazılmış olması gerektir.
Çeviri bugün en değerli sayılan basıma göre yapılmıştır: Plutarchi Vitae parallelae, recognoverunt CI. Lindskog et K. Ziegler. Vol. III, fasc. II. Recensuit K. Ziegler. Lipsiae: Teubner. 1926.
Prof. Dr. Georg Rohde
LYSANDROS
Nilüfer (Bayar) Gürsoy tarafından dilimize çevrilmiş; notları da hazırlayan Prof. G. Rohde tarafından gözden geçirilmiştir.
1.
Akanthosluların Delphoi'daki hazine dairesinde (1) şöyle bir yazıt vardır: “Brasidas'la Akanthosluların Atinalılardan aldıkları ganimetlerden”. Bu yüzden de birçok kimse yapının iç bölümünde, kapının yanında duran mermer yontunun Brasidas'ın olduğunu sanır. Oysa bu Lysandros'un yontusudur. Eski biçimde bol saçlı, gür sakallıdır.
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   ...    65   »