Ana Sayfa » Yolculamak » Yaşamlar : 06
Çünkü kimilerinin dediği gibi, Argosluların, büyük yenilgilerinden sonra, yas işareti olarak başlarını tıraş etmelerine karşılık, Spartalılar başarılarından gurur duyup da saç bırakmış değillerdir (2). Korinthos'tan sürüldükten sonra, Lakedaimon'a gelen Bakkhiadlar (3) tıraşlı başlarıyla gösterişsiz ve biçimsiz göründükleri için, Lakedaimonluların saç uzatmak isteğine kapıldıkları da doğru değildir. Aslında bu saç uzatma göreneği de Lykurgos'tan (4) kalmadır. Hatta Lykurgos'un “saç, güzelleri daha alımlı, çirkinleri de daha korkunç gösterir” dediği anlatılır.
2.
Lysandros'un babası Aristokletos'un (5), kral ailesinden gelmemekle birlikte, Herakleidlerin (6) soyundan olduğu söylenir. Lysandros yoksulluk içinde büyüdü ve herkes kadar ülkesinin törelerine uygun davrandı. Yalnızca, parlak işlerin, saygın ve başarılı kişilere verdiği istekten başka türlü isteklerine egemen olarak yaşadı. Gençlerin zevke düşkün olmaları Sparta'da ayıp sayılmaz. Çünkü genç yaştakilerin ünlü ve onurlu olma konusunda duyarlı olmalarını, azarlanınca üzüntü, beğenilince gurur duymalarını isterler. Bunlara karşı duygusuz ve tepkisiz kalanı da erdemli olmaya özenmiyor, uyuşuk bir insan diye küçümserler.
Demek ki Lysandros'taki o çok fazla ünlü ve onurlu olma isteği ve yarışma duygusu bu Sparta öğretisinden kaynaklanmaktadır ve bu nedenle yalnızca kişiliğinde özür aranmamalıdır. Ancak Sparta törelerine sığmayacak kadar büyüklerine karşı hoşgörülü olması ve onların ezici bencilliklerine çıkarları için katlanmaya çalışması kişiliğinin bir özelliği olarak görünür. Bu özelliği bazıları siyasal yeteneğin önemli bir öğesi sayarlar. Aristoteles (7); Sokrates, Platon, Herakles gibi büyük kişilerin karaduygulu (melankolik) olduklarını, Lysandros'un da gençliğinde değil, yaşlılığına doğru karaduyguya düştüğünü anlatır.
Onun büyük bir özelliği de yoksulluğa kolayca katlanması, hiçbir biçimde paraya düşkün olmadan, parayla kişiliği bozulmadan, Atina savaşından sonra (8) kendine tek bir drakhmi bile ayırmaksızın büyük miktarda altın ve gümüş getirip, ülkesini servete boğması, zengin olma isteğini aşılaması, böylece ülkesinin zenginliğe düşkün olmamasıyla uyandırdığı beğeniye son vermiş olmasıdır. Tiran Dionysios (9), kızları için Sicilya işi olağanüstü güzel giysiler gönderdiği zaman, bunlarla daha çirkin görünmelerinden korktuğunu söyleyerek geri çevirdi. Fakat kısa bir süre sonra aynı tiranın yanına elçi olarak gönderildiğinde, Dionysios ona iki giysi yollayıp kızına götürmesi için istediğini seçmesini söylediği zaman “kızım daha iyi seçer” diye, her ikisini de alarak döndü.
3.
Peloponez savaşı sürüncemede kaldığı için, Sicilya'daki başarısızlıkları üzerine (10), Atinalıların denizde tutunamayacakları, kısa bir zamanda da savaştan tümüyle vazgeçecekleri sanılırken; Alkibiades sürgünden dönüp işlerin başına geçerek büyük bir değişiklik yaptı ve Atinalıları deniz savaşlarında düşmana karşı koyabilecek bir duruma getirdi. (11) Bunun üzerine Lakedaimonlular yine durumdan kuşku ve savaşmak için istek duyarak, bu savaşta yetenekli bir komutana ve daha iyi hazırlanmaya gereksinim olduğunu düşünerek, deniz savaşının komutasına Lysandros'u gönderdiler.
Lysandros, Ephesos'a gelince (12) kentin kendisini iyi duygularla karşıladığını gördü. Ephesoslular içtenlikle Spartalılardan yanaydılar; fakat o sıralarda kötü durumdaydılar. Lydia sınırlarıyla kuşatılmışlardı. Kralın komutanları çoğu zaman orada oturuyordu ve Perslerle aralarında sürekli bir ilişki vardı. Bu nedenlerle barbarlaşmak tehlikesindeydiler. Lysandros ordugâh kurup her yandan yük gemilerinin oraya gelip toplanmasını buyurdu ve aynı yerde savaş gemileri için tersane kurdurdu. Deniz ticaretiyle Ephesosluların elindeki limanların, alım satımla da pazarlarının kalkınmasını sağladı. Evlere
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 ... 65 »