Ana Sayfa » Yolculamak » Yaşamlar : 10
Atinalıların yüz seksen trierden oluşan donanması o sırada tam Kherronesos'ta Elaius (32) kenti önünde bulunuyordu. Lampsakos'un ele geçirildiğini duyunca hemen Sestos'a (33) çıktılar. Oradan yiyeceklerini alarak, Aigos Potamoi'ye (34) doğru, kıyı boyunca ilerleyip Lampsakos yakınında henüz demirli bulunan düşman güçlerinin karşısına geldiler. Atinalılara komutanlık eden birçok kişi ve bu arada, mızrak taşıyamasınlar fakat kürek çekebilsinler diye savaş tutsaklarının sağ ellerinin baş parmaklarının kesilmesine karar verilmesi için halkı inandıran Philokles (35) de vardı.
10.
Ertesi günü savaşa girişeceklerini umarak herkes o gün dinleniyordu. Lysandros'a gelince o, başka şeyler tasarlıyordu. Gemicilere ve dümencilere, gün ağarırken çarpışma olacakmış gibi, şafakla birlikte gemilere binmelerini, düzenli bir biçimde oturup, sessizce beklemelerini buyurdu. Aynı biçimde, yaya birliklerine de deniz kıyısında, sıra olup sakin bir biçimde durmalarını söyledi. Gün ağarırken de Atinalıların bütün gemileri birden bir sıra halinde üzerlerine gelip onları kışkırtmasına karşın; Lysandros gemilerin burunlarını düşmana çevrik tuttuğu ve silahlandırmayı daha geceden bitirdiği halde, ilerlemedi. Aksine baştaki gemilere ufak sandallar gönderip patırtı çıkarmadan, düşmana doğru yelken açmadan, devinimsiz kalarak sıra halinde durmalarını buyurdu. Bu biçimde akşama doğru Yunanlılar geri dönünce; Lysandros, gözcü gönderdiği iki üç trier, düşmanların karaya indiklerini görüp dönünceye kadar askerleri gemilerden salıvermedi. Ertesi gün, hatta üçüncü gün, dördüncü gün aynı şeyleri yaptılar. Öyle ki düşmanlarına karşı korkak ve yılmış göründükleri için onları küçümseyen Atinalıların saldırganlığı arttı.
Bu arada Kherronesos'ta, sarayında bulunan Alkibiades, atla Atinalıların ordusuna gelerek, komutanlara; önce, gemiler için demir atması zor olan açık kıyıda, iyi ve güvenli olmayan bir yer seçmekle, sonra da yiyeceklerini Sestos gibi uzak bir yerden almakla yanlış yaptıklarını söyledi. Sestos limanına ve kentine yaklaşarak, tek bir komutan tarafından yönetilen ve bir tehlikeye karşı verilen bir işaretle her buyruğa uyup harekete geçmeye hazır olan düşman ordusundan uzak durmanın gereğini gösterdi.
Verdiği öğütler dinlenmedi; hatta Tydeus (36) ters bir yanıt vererek: “Komutan sen değilsin, başkalarıdır” dedi.
11.
Bunun üzerine Alkibiades bu işlerde bir ihanet (37) bile olduğunu düşünerek, uzaklaşmaya karar verdi.
Beşinci gün de Atinalılar alışık oldukları gibi, aldırmayarak düşmanlarını aşağı görerek onlara doğru gelip yine geri çekilince, Lysandros gözcü gemilerinin komutanlarına, Atinalıların karaya indiklerini görür görmez, hızla geri dönmelerini, boğazın ortasına gelince, donanmanın harekete geçmesi için işaret olarak gemilerin burnundan bir tunç kalkan kaldırmalarını buyurdu. Kendisi de gemilere yaklaşıp dümencileri, trierleri, komuta edenleri yanına çağırıyor, her birini, tayfaları, gemicileri ve askerleri görevleri başında tutmaya, uyarı gelir gelmez de güç ve çaba gösterip düşmana karşı ilerlemeleri için onları yüreklendiriyordu.
Gemilerden kalkan kaldırılıp da amiral gemisinden boruyla açılma buyruğu verilince, gemiler yola çıktı; yaya askerler de kıyı boyunca buruna üşüştüler. O noktada iki karanın arasındaki uzaklık on beş stadiondur. (38) Bu da kürek çekenlerin çabalarıyla çarçabuk geçildi. Atinalıların komutanı Konon, karadan, hızla üzerlerine gelen donanmayı görünce, hemen gemilere binilmesini haykırdı. Durumun kötülüğünden heyecana gelerek, bazılarına doğrudan doğruya sesleniyor, bazılarına yalvarıyor, bazılarını da gemilere binmeye zorluyordu.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 ... 65 »