Ana Sayfa » Yolculamak » Yaşamlar : 14


YAŞAMLAR

PLUTARKHOS

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 56


Ksenophon, Symposion'da (60) şöyle bir olay anlatır: Kallibios atlet Autolykos'u dövmek için değnek kaldırınca, Autolykos da onu iki bacağından yakalayıp kaldırır ve yere fırlatır. Lysandros bu olaya kızmayıp yalnızca Kallibios'a: “Özgür insanlara komuta etmesini bilmiyorsun” diyerek çıkışır. Ancak Otuzlar Kallibios'a yaranmak için kısa bir süre sonra Autolykos'u ortadan yok ederler.
16.
Bu olaylardan sonra Lysandros Trakya'ya geçti; geri kalan parayı (61), kendisine verdikleri birçok armağanı, çelenkleri Sicilya'da komutanlık eden Gylippos (62) ile Lakedaimon'a gönderdi. Çok doğal olarak, Lysandros'u çok güçlü bir adam ve Hellas'ın hükümdarı gibi saydıklarından, birçok kişi ona armağanlar veriyordu.
Gylippos'a gelince, kendisine teslim edilen torbaların alt dikişlerini sökerek her birinden oldukça çok miktarda para aldıktan sonra, bunları yine dikti. Her birinde, içinde bulunan parayı belirten bir yazı olduğunu bilmiyordu. Sparta'ya gelince, çaldıklarını evinin damına sakladı ve torbaları ephorlara verdi; mühürleri de gösterdi. Ephorlar torbaları açıp sayınca yazılanla torbada bulunan paranın birbirini tutmadığını görürler. Bu işte bir yolsuzluk olduğu ortaya çıkar; Gylippos'un uşağı da onlara üstü kapalı sözlerle, “kiremitlerin altında birçok baykuş yattığını” bildirir. Çünkü bilindiğine göre o dönemde Atina paralarının çoğunda baykuş resmi vardı.
17.
Gylippos daha önceki onurlu büyük başarıları üzerine bu kadar çirkin ve aşağılık bir davranıştan sonra, Lakedaimon'dan çıkıp gitmek zorunda kaldı. Sparta'nın en akıllı kişileri bu olay üzerine para hırsına yalnızca sıradan kişilerin kapılmadığını görüp gücünden de büyük bir korku duyarak Lysandros'u eleştirip, ülkelerine sokulmuş bir büyük kötülükmüş gibi, bütün para ve altının ilençle savuşturulması için ephorlara yalvardılar. Ephorlar da konuyu meclise gönderdiler. Kente altın ve gümüş para alınmayıp ülkedekilerin kullanılması gerektiğini öne süren, Theopompos'a göre Skiraphidas, Ephoros'a göre de Phlogidas'tır. Bu para da ateşten çıkarılır çıkarılmaz sirkeye batırılmış demirden bir paraydı, öyle ki bakırla karıştırılamıyor, böyle su verilmiş olması nedeniyle dövülemiyor, işlenemiyordu. Sonra da ağırdı ve taşınması zordu. Çok yer tutuyordu ve çok sayıda para az bir değeri karşılıyordu. Eskiden genellikle bunun hep böyle olduğu sanılıyor. Para olarak, bazısı demir, bazısı tunçtan şişler kullanılırdı. Bu yüzden de bugün hâlâ ufak paraya obol, altı obole de drakhmi (avuç dolusu) deme alışkanlığı kalmıştır; çünkü bir avucun alabildiği bu kadardır.
Lysandros'un dostları karşı çıkarak bu servetin kentte kalmasına çalışıp, bu paranın devlet yanından kullanılmasına kendisi özelinde elinde para bulunduranların da ölümle cezalandırılmasına karar verdiler. Sanki Lykurgos paranın doğurduğu hırstan değil de paranın kendisinden korkuyormuş gibi. Bireylerin paraya sahip olması bu hırsı ortadan kaldırmadığı gibi, salt kent yönetiminin paraya sahip olması bu hırsı daha da çok artırır. Paranın sağladığı yarar onu değerlendirir, sonuçta onu elde etmek hırsını doğurur. Çünkü devlet işlerinde paraya değer verildiğini görürken bireysel işlerde ona gereksiz bir şey olarak bakılamazdı. Kamusal işlerde bu kadar önem verilen, istenen paranın kişi için hiç işe yaramadığına inanmak olanaksızdı. Bireylerin ahlak düşkünlüğünün, hırslarının, devleti kötülüğe boğmasından daha çok, toplumsal yaşam biçiminden gelen alışkanlıklar kişilerin özel yaşamlarını etkiler. Doğal olarak bir bütün kötülüğe yönelince, parçaları da onunla birlikte kötülüğe sürüklenir; oysa parçalardan bütüne etki edebilecek olumsuzluklara sağlam bölümler engel olur, bütünü kötülüğe düşmekten korur. Lakedaimonlular ise yurttaşların evlerine para girmesin diye korkuyu, yasaları bekçi gibi kapılarına diktiler.
«   01   ...    04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   ...    65   »