Ana Sayfa » Yolculamak » Yaşamlar : 21
Bir süre sonra kral Pausanias'ı da bir orduyla birlikte gönderdiler. Pausanias'ın Boiotia'ya gitmek için Kithairon'dan (111) geçerek dolaşması, Lysandros'un da Phokis'ten geçerek onu askerle karşılaması gerekiyordu. Lysandros isteyerek teslim olan Orkhomeosluların (112) kentini aldı; Lebadeia'ya (113) da saldırarak burayı yağma etti. Pausanias'a bir mektup gönderdi; gün doğarken Haliartosluların (114) surlarının dibine ulaşacağını, buna göre onun da Plataia'dan yola çıkarak, Haliartos'ta kendisiyle birleşmesini söyledi. Bu ulağı taşıyan, gözcüler yanından yakalandığı için mektup Thebaililerin eline geçti. Onlar da kendilerine yardım etmiş olan Atinalılara kenti emanet edip kendileri gece yarısına doğru yola çıktılar; kısa bir sürede Haliartos'a varıp, Lysandros'u önlediler, bir kısmı da kente girdi.
Lysandros'a gelince önce bir tepede konaklayıp Pausanias'ı beklemeyi düşündü; sonra, gün ilerleyip de boş duramayınca, ordusunu ve yandaşlarını önüne kattı, yol boyunca düz bir phalanks halinde ilerleyerek kente saldırdı. Thebaililerin dışarda kalan askerleri kentin solunu izleyerek Kissusa denilen çeşmeye, düşmanın artçılarına karşı yürüdüler. Dionysos'u doğar doğmaz dadıları bu çeşmede yıkamış derler; çünkü çeşmenin suları şarap renginde, berrak, içimi çok güzeldir. Biraz ötede de Girit kamışları (115) yetişir. Haliartoslular bunu Rhadamanthys'in (116) orada oturduğuna kanıt sayarlar ve Alea dedikleri mezarı Rhadamanthys'in mezarı olarak gösterirler. Alkmene'nin mezarı da oraya yakındır. Çünkü denildiğine göre, Amphitryon öldükten sonra Rhadamathys ile evlenen Alkmene oraya gömülmüştür. (117)
Kentteki Thebaililere gelince, Haliartoslularla birlikte sıra halinde devinimsiz beklediler. Fakat Lysandros'un öncülerle birlikte surlara yaklaştığını görünce birden kapıları açtılar; Lysandros'un, yanındaki öngörücünün ve daha bir iki kişinin üzerine atılıp yere serdiler; çünkü askerlerin çoğu hemen phalankslarına doğru kaçtılar. Fakat Thebaililer geri çekilmeyip de, onları izlemeye başlayınca hepsi tepelere doğru kaçtılar ve bine yakın kayıp verdiler. Thebaililerden de düşmanla taşlık ve dik arazide çarpışan üç yüz kişi öldü. Bunlar da Sparta'ya yandaş oldukları kuşkusu duyulan kişilerdi. Bu kuşkuyu yurttaşlarının aklından silmek istedikleri için kendilerini esirgemediler ve düşmanı izlerken boş yere yok olup gittiler.
29.
Bu yıkım haberi Pausanis'a Plataiai'dan Thespiai'a (118) yol alırken ulaştı. Orduyu sıra haline koyarak Haliartos'a doğru geldi. Thebai'den Atinalıları getirerek Thrasybulos (119) da geldi.
Pausanias ölüleri kaldırmak için ateşkes anlaşması yapmayı isteyecekti. Spartalı yaşlılar bunu ayıp sayarak aralarında söylenmeye başladılar. Sonunda kralın yanına çıkarak Lysandros'u kaldırmak için ateşkes istemenin doğru olmayacağını, aksine ölüsü çevresinde silahla çarpışmaları gerektiğini, kazanırlarsa ölüyü böylece gömeceklerini, yitirirlerse de, komutanlarıyla birlikte savaş alanında ölmenin onurlu bir şey olacağını anlattılar. Yaşlıların önerilerine karşı, Pausanias, az önce üstün bir durumda olan Thebailileri savaşarak püskürtmenin güç bir iş olacağını, Lysandros'un cesedi surlara yakın olduğu için kazansalar bile böyle bir anlaşma yapmadan cesedi kaldırmanın zor olacağını görüp bir ulak gönderdi. Bu konuda anlaştıktan sonra güçlerini geri çekti.
Lysandros'un cesedini birlikte götürüp, Boiotia dağlarını geçer geçmez, Panopeusluların (120) dost ve yandaş topraklarında gömdüler. Mezarını bugün hâlâ Delphoi'dan Khaironeia'ya gidenler yol kıyısında görebilirler.
Ordu orada konakladığı sırada, Phokisli bir askerin, savaşta bulunmayan bir arkadaşına çatışmayı anlatırken “Lysandros Hoplites'i geçtikten sonra düşman üzerimize atıldı” dediği söylenir.
« 01 ... 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 ... 65 »