Ana Sayfa » Yolculamak » Yeniyetmelik : 07


YENİYETMELİK

LEV TOLSTOY

DÜNYA KLASİKLERİ DİZİSİ: 59


- İşte artık Moskova'ya yaklaşıyoruz. Moskova'yı nasıl tasarlıyorsun, büyük mü, küçük mü? diye sordum.
O isteksizce:
- Bilmiyorum, yanıtını verdi.
- Ama söyleyiver, Serpuhovo'dan büyük mü? Küçük mü? Buna yanıt ver.
- Ne?
- Bir şey yok.
Katinka bir insanın, karşısındakinin düşüncesini anlamasına yardım eden, konuşmada yol gösteren bir içgüdüyle ilgisizliğinin beni incittiğini anlayarak başını kaldırıp bana çevirdi:
- Babanız size, büyükannede oturacağımızı söyledi mi? dedi.
- Söyledi. Büyükanne artık hep bizimle birlikte oturmak istiyor.
- Hepimiz mi?
- Öyle ya. Biz üst katın bir yanında, siz öteki yanında, babam da küçük evde oturacak. Yemeği de hep birlikte büyükannenin oturduğu alt katta yeriz.
- Maman, büyükannenin çok gururlu, sert olduğunu söylerdi.
- Hayır, ilk önce öyle sanılır. Gururludur ama hiç de sert değildir. Tersine, çok iyi yürekli, neşelidir. Onun doğum gününde verilen baloyu bir görmüş olsaydın…
- Yine de ondan korkuyorum; bununla birlikte ne olacağımızı Tanrı bilir.
Katinka birdenbire sustu, yine düşünmeye başladı. Endişeyle:
- Nee?.. ne demek istedin? diye sordum…
- Hiç, öyle işte!
- Hayır: “Tanrı bilir” diye bir şey söyledin.
- Hani, sen büyükannenin balosunu anlatıyordun.
- Evet. Yazık ki sizler yoktunuz. Çok kalabalıktı, bin kadar konukla generaller ve bando vardı. Ben de dans ettim… Birden sözümü yarıda bırakarak:
- Katinka, beni dinlemiyorsun! dedim.
- Hayır, dinliyorum. Dans ettiğinizi söylüyordun.
- Niçin bu kadar üzüntülüsün?
- İnsan her vakit neşeli olamaz ki..
- Öyle değil. Biz Moskova'dan geldik geleli sen çok değiştin, dedim, kesin bir niyetle ona dönerek.
- Doğru söyle, nedir sendeki bu garip durum? diye ekledim.
Sözlerimin kendisinde bir ilgi uyandırdığını açıkça gösteren bir canlılıkla:
- Garip durum mu? Hiç de değil.
«   01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   ...    45   »