Ana Sayfa » İnanç Kitaplığı » Varidat : 03
Bütün alemler insanda bulunduğu, ancak gizli olduğu ve bu gizlilik örtüsü kalktıkça, o zaman “Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim; beni bilsinler diye insanları yarattım” sözünün sırrı ortaya çıkar. Bilen yine Allah'tır, ondan başkası değildir. Bütünde münezzehtir ve yine nitelikleriyle nitelenmiştir. Bir nurla mumun fitili yanar, o halde binlerce alevle yanan gönül ışığı nasıl olacaktır. Ey gerçek peşinde koşan yolcu!
Sen de ümitsizliğe düşme, tehlikeleri aştıktan sonra, ışığa kavuşabilirsin.
Bazı insanlar birbirilerine ibadet ederler veya dirhem ve dinarlara, paralara, yiyeceklere, övünç ve kibirliliğe bilmeden ibadet edip, Allah a ibadet ettiklerini sanırlar. Ulu Tanrı ayeti kerimede buyurmuştur ki:
“Doğrusu biz emaneti göklere, yeryüzüne ve dağlara sunduk.” Bilgi sahibi kişiler bu emanetin Allah'ı anlamak olduğunu söylemişler. Ben, bu sözle, Allah'ın sureti anlamına geldiği düşüncesindeyim, çünkü Âdem, Allah'ın sureti biçiminde yaratılmıştır. Onun sureti bütünün suretidir ve yalnız insanda bulunur, başka varlıklarda bulunmaz. Böylece de göklerdeki ve diğerlerindeki aslın yorumuna gerek kalmaz. Onlar kendileri bunu yüklenmekten kaçındılar, insan, madde olarak bunu yüklendi ve yüce Rahman'ın suretini kabullendi; daha önceleri zalim ve bilgisiz iken, sonradan âdil ve bilgili oldu.
Seni Allah a yaklaştıran her şey, melektir, rahmandır, ondan başkasına yaklaştıranlar ise iblistir, şeytandır. Seni ulu Tanrı'ya yönlendiren güçlerin, meleklerdir, bedenî şehvetlere yönlendiren güçlerin ise, şeytanlardır. Ey kişi!
İçin melekler ve şeytanlarla doludur; galip gelen kararı verir. Cinler ise, ikisinin arasındadır
Yeryüzüne düşen her yağmur damlasının bir sebebi vardır. O bölgeye yağmuru yağdıran sebep, melektir. Kendisi melekten oluştuğu gibi, sebeplerin her biri de, melekten ibarettir. Her damlaya melek dersen, damlayı sağlayan sebep dolayısıyla doğru söylemiş olursun?
Her damla içinde, melekler vardır dersen, yine doğruyu söylemiş olursun, çünkü bölümlerden dolayı, melekler vardır. Bu da, melek adı verilen bir suretin yansıtılmasını engelleyemez.
Şunu bil ki, ceza, rahmet, acı, lezzet ve benzerleri bütünden oluşur. Fakat Allah, bütün bunlardan münezzehtir, zira bunlar izafidir ve inişinin gereğidir.
Görmüyor musun?
Gerek insan ve gerekse yılanın ağzındaki tükürük su, kendisi için uygun olup, başkasına zehirdir. Her ikisindeki hayat gerçeği, onlardan kopmamışsa da, onlardan arındırılmıştır. Doğru olan şudur ki, Allah kâinatın bütünüdür.
Bil ki, Allah'ın ortaya çıkmada, zatî bir eğilimi vardır. Bunun da gerçekleşmesi, ancak küçük nesnelerle ortaya çıkışı ile olur. Sevgi de, bu zatî eğilim ve özün gereğinden ibarettir Yüce Allah,
“Ben gizli bir hazineydim bilinmeyi istedim; beni bilsinler diye insanları yarattım” sözleriyle buna işaret etmektedir. Diğer bir izahla “Gerçekleşmesi için yarattım, tespit ettim ve ortaya çıkardım” denilmektedir. Bu anlamla, bazı şeyhlerin tahayyül ettikleri sevgiyi öğrenme anlamı arasında büyük fark vardır.
Dikkatli ol.
« 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 ... 24 »