Differences

This shows you the differences between two versions of the page.

Link to this comparison view

mesnevi:birinci_cilt_025 [2016/07/17 15:26] (current)
Line 1: Line 1:
 +~~NOCACHE~~
 +<​php>​tpl_youarehere();</​php>​
 +----
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​
 +[<2>]
 +~~Title: Mesnevi 1. Cilt : 25~~
 +=== MESNEVI 1. CILT ===
 +=== MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ ===
 +===  ===
 +----
 +685.O, hem gönüllere kendini gösterir, hem derviÅŸin hırkasını diker. \\
 +Hepimiz yayılmıştık ve bir cevherdik. Orada baÅŸsız ve ayaksızdık;​ \\
 +GüneÅŸ gibi bir cevherdik, düğümsüz ve sâftık... su gibi. \\
 +O güzel ve lâtif nur sûrete gelince kale burçlarının gölgesi gibi sayı meydana çıktı. \\
 +Mancınıkla burçları yıkın ki bu bölüğün arasından ayrılık kalksın. \\
 +690. Mutlaka ben bunu açar, anlatırdım,​ fakat bir fikir bile sürçmesin,​ (bundan) korkarım. Nükteler keskin bir çelik kılıç gibidir. EÄŸer kalkanın yoksa gerisin geriye kaç! Kalkansız bu elmasın karşısına gelme. Çünkü kılıca, kesmekten utanç gelmez. Ben bu sebepten kılıcı kına koydum; Ters okuyan birisi, aykırı mâna vermesin. Hikâyeyi tamamlamaya,​ doÄŸrular topluluÄŸunun vefakârlığından bahse geldik: \\
 +695. O reisin ölümünden sonra kalktılar, yerine bir vekil istedilerdi. \\
 +Emîrlerin veliahtlık için savaÅŸları ve birbirlerine kılıç çekmeleri \\
 +O emîrlerin birisi öne düşüp o vefalı kavmin yanına gitti. Dedi ki: " İşte o zatın vekili; zamanede İsa halifesi benim. İşte tomar, ondan sonra vekilliÄŸin bana ait olduÄŸuna dair burhanımdır."​ Öbür emîrde pusudan çıkageldi. Hilâfet hususunda onun dâvası da bunun dâvası gibiydi. \\
 +700. O da koltuÄŸundan bir tomar çıkardı, gösterdi. Her ikisinin de Yahudi kızgınlığı baÅŸladı. \\
 +AÇIKLAMALAR ( Beyitler 1 - 700 ) \\
 +B. 1-18. En eski Mevlevi kaynaklarına göre Çelebi Husameddin; Mevlâna'​dan Mesnevi'​yi yazmasını rica edince Mevlâna, " Bu daha önce bizim gönlümüze doÄŸdu"​ deyip sarığının arasından bu on sekiz beyti yazdığı kâğıdı çıkarmış. Çelebi'​ye sunmuÅŸtur. Bu suretle bu beyitleri, bizzat Mevlâna yazmış. Mesnevi'​nin mütebaki kısmını Çelebi Hüsameddin'​e yazdırmıştır. Mevleviler, bu on sekiz beyte büyük bir ehemmiyet verir, bu beyitleri. Mesnevi'​nin fatihası (baÅŸlangıcı) sayarlar ve bütün Mesnevi'​nin bu beyitlerde olduÄŸunu söylerler. Hattâ Kur'​an'​ın ilk suresi olan " Fatiha"​ suresinin Besmele ile Mesnevi'​nin de " BiÅŸnev - dinle, duy!" diye " B" ile baÅŸladığını uzun uzuzadıya anlatırlar. Hemen her ÅŸerhte bu tafsilâta raslanır. Ayrıca bu on sekiz beyit için ÅŸerhler «de yazılmıştır. Mevlevilerde nezir ve niyaz sayısı on sekizdir. Yani bir Mevlevi derviÅŸine, bir tekkeye, bir yoksula para verecek olan Mevlevi; bu parayı, on sekiz kuruÅŸ, on sekiz yarım lira, on sekiz lira... gibi daima on sekiz sayısına riayetle verir. Mevleviler on sekiz sayısının " Ebcet hesabında Tanrı adlarından " Hay-Diri"​ adına uyduÄŸunu söylerler. Fakat bu " Nezr-i Mevlâna"​ sayısında Mesnevi'​nin ilk on sekiz beytinin tesiri de olsa gerekir. Eski Türklerde dokuz sayısının kutlu olduÄŸu ve on sekizin bu sayının iki misli bulunduÄŸu da dikkate deÄŸer. \\
 +B. 9. " Kimde bu ateÅŸ yoksa yok olsun."​ Bu cümlede; görünüşte bir ilenme varsa da sofilerde " Yokluk-Fark,​ Fena" , zahiri varlıktan geçmek olduÄŸundan " Yok olmak" , hakiki olmıyan varlıktan geçip Tanrı varlığıyle var olmaktır. Hattâ " Yokluk tamamlanınca Tanrı kalır. Tanrı varlığı meydana çıkar"​ mealinde Arapça bir söz de vardır ve bu söze tasavvuf kitaplarında daima raslanır. Bu bakımdan " Kimde bu ateÅŸ yoksa yok olsun" cümlesinin mânası, " o da bu ateÅŸle yansın, erisin, yok olarak hakikî varlığa ulaÅŸsın"​ demektir ve bir hayır duadır. \\
 +B. 25. 26. Musa, Tanrı'​dan görünmesini dilemiÅŸ. Tanrı, göremiyeceÄŸini,​ fakat daÄŸa tecelli edeceÄŸini, daÄŸ yerinde durabilirse görmesi ihtimali olduÄŸunu söyleyip Tûr'a tecelli etmiÅŸ. Tur, zerre zerre olmuÅŸ, Musa da düşüp bayılmış,​ kendisine gelince tövbe etmiÅŸtir. 26 ncı beytin ikinci mısraı: \\
 +
 +\\
 +<​php>​sayfa_numaralama(171);</​php>​
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​
 +