Differences

This shows you the differences between two versions of the page.

Link to this comparison view

mesnevi:birinci_cilt_147 [2016/07/17 15:30] (current)
Line 1: Line 1:
 +~~NOCACHE~~
 +<​php>​tpl_youarehere();</​php>​
 +----
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​
 +[<2>]
 +~~Title: Mesnevi 1. Cilt : 147~~
 +=== MESNEVI 1. CILT ===
 +=== MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ ===
 +===  ===
 +----
 +Çinliler " Biz daha mahir ressamız, dediler. Rum halkı da dedi ki: " Bizim maharetimiz daha üstündür."​ PadiÅŸah " Sizi imtihan edeceÄŸim; bakalım hanginiz dâvasında haklı"​ dedi. Çinlilerle Rum diyarı ressamları hazırlandılar;​ Rum diyarı ressamları ilimlerine daha vakıf kiÅŸilerdi. \\
 +3470. Çin ressamları " Bize bir hususi oda verin, bir oda da sizin olsun" dediler. \\
 +Kapıları karşı karşıya iki oda vardı. Bir tanesini Çin ressamlar aldı. Öbürünü de Rum ressamları. \\
 +Çinliler, padiÅŸahtan yüz türlü boya istediler. Yüce padiÅŸah bunun üzerine hazinesini açtı. \\
 +Çinlilere her sabah hazineden boyalar verilmekteydi. \\
 +Rum ressamları " Pas gidermekten baÅŸka ne resim iÅŸe yarar, ne boya!" dediler. \\
 +3475. Kapıyı kapatıp duvarı cilâlamaya baÅŸladılar. Gök gibi tertemiz, sâf ve berrak bir hale getirdiler. \\
 +İki yüz çeÅŸit renge boyanmaktansa renksizlik daha iyi. Renk bulut gibidir. Renksizlikse ay. \\
 +Bulutta parlaklık ve ziya görürsen bil ki yıldızdan aydan ve güneÅŸtendir. \\
 +Çinli ressamlar iÅŸlerini bitirdiler. Hepsi de yaptıkları resimlerin güzelliÄŸine sevinmekteydiler. \\
 +PadiÅŸah kapıdan içeri girip odadaki resimleri gördü. Hepsi akıldan, idrakten dışarı, fevkalâde güzel ÅŸeylerdi. \\
 +3480. Ondan sonra Rum ressamlarının odasına gitti. Bir Rum ressamı, karşı odayı görmeye mâni olan perdeyi kaldırdı. \\
 +Öbür odada Çin ressamlarının yapmış oldukları resimlerle nakışlar, bu odanın cilâlanmış duvarına vurdu. \\
 +Orada ne varsa burada daha iyi göründü; resimlerin aksi, âdeta göz alıyordu. \\
 +OÄŸul Rum ressamları sofilerdir. Onların; ezberlenecek dersleri kitapları yoktur. \\
 +Ama gönüllerini adamakıllı cilâlamışlar,​ istekten, hırstan, hasislikten ve kinlerden arınmışlardır. \\
 +3485. O aynanın sâflığı,​ berraklığı gönlün vasfıdır. Gönle hadsiz hesapsız suretler aksedebilir. \\
 +Gaybın suretsiz ve hudutsuz sureti, Musa'​nın gönül aynası da parlamış, koynuna sokup çıkardığı elde görünmüştür. \\
 +O suret göğe, arÅŸa, ferÅŸe, denizlere, ta en yüce gökten, denizin dibindeki balığa kadar hiçbir ÅŸeye sığmaz. \\
 +Çünkü bütün bunların hududu, sayısı vardır. Halbuki gönül aynasının hududu yoktur. \\
 +Burada akıl, ya susar, yahut ÅŸaşırıp kalır. Sebebi de ÅŸu : Gönül mü Tanrı'​dır,​ Tanrı mı gönül? \\
 +3490. Hem sayılı hem sayısız olan (hem kesrete dalan, hem vahdeti bulan) gönülden baÅŸka bir nakşın aksi geçip gider, ebedî deÄŸildir. \\
 +Fakat ezelden ebede kadar zuhur ede gelen her yeni nakış, gönle akseder, orada perdesiz, apaçık surette tecilli eder. \\
 +
 +\\
 +<​php>​sayfa_numaralama(171);</​php>​
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​
 +