Differences

This shows you the differences between two versions of the page.

Link to this comparison view

mesnevi:birinci_cilt_148 [2016/07/17 15:30] (current)
Line 1: Line 1:
 +~~NOCACHE~~
 +<​php>​tpl_youarehere();</​php>​
 +----
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​
 +[<2>]
 +~~Title: Mesnevi 1. Cilt : 148~~
 +=== MESNEVI 1. CILT ===
 +=== MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ ===
 +===  ===
 +----
 +Gönüllerini cilâlamış olanlar; renkten, kokudan kurtulmuÅŸlardır. Her nefeste zahmetsizce bir güzellik görürler. Onlar, ilmin kabuÄŸundaki nakşı bırakmışlar,​ Aynel yakîn bayrağını kaldırmışlardır. Düşünceyi bırakmışlar,​ âşinalık denizini bulmuÅŸlar, biliÅŸikte yok olmuÅŸlardır. \\
 +3495. Herkes ölümden ürker, korkar. Bu kavimse ona bıyık altından gülmektedir. Kimse onların gönlüne galip gelmez. Sedefe zarar gelir, inciye deÄŸil. Onlar fıkhı ve nahvı terk etmiÅŸlerdir ama mahvolmayı ve yokluÄŸu ihtiyar etmiÅŸlerdir. Sekiz cennetin nakışları parladıkça onların gönül levhine vurur, orada tecelli eder. \\
 +Tanrı'​nın doÄŸruluk makamında oturanların,​ orasını yurt edinenlerin derecesi; arÅŸtan da yücedir, kürsüden de, boÅŸluktan da! \\
 +Peygamber Aleyhisselâm'​ın,​ Zeyd'e " Bugün nasılsın, nasıl kalktın?"​ diye sorması, onun da " Mümin olarak ey Tanrı elçisi diye cevap vermesi \\
 +3500. Peygamber bir sabah Zeyd'e " Ey temiz ve sâf arkadaÅŸ, sabahı nasıl ettin? Diye sordu. \\
 +AÇIKLAMALAR ( Beyitler 2801 - 3500 ) \\
 +B. 2962. Kafdağı, eskilerce dünyayı kuÅŸak gibi kuÅŸatan bir daÄŸdır ki zümrüdüanka kuÅŸunun yuvası da buradadır. Sofiler Kafdağına türlü türlü mânalar vermiÅŸlerdir ki bu beyitten de anlaşılır. \\
 +B. 2972. Beyitteki cümle, 48 inci surenin (Feth) 10 uncu âyetindedir ve " Tanrı'​nın eli, onların ellerinden üstündür"​ demektir. Tekmil âyetin mânası ÅŸudur: " Şüphesiz, sana biat edenler, Tanrı'​ya biat etmiÅŸlerdir. Tanrı'​nın eli, onların ellerinden üstündür. Bu biatten dönen, kendisine zarar etmiÅŸtir. Tanrı ile ahdettiÄŸi ÅŸeye vefa edene gelince: Tanrı, ona pek büyük bir ecir ve mükâfat verecektir"​ Peygamber, haccetmek için eshabiyle Mekke'​ye hareket etmiÅŸ, fakat Mekkeliler, henüz ÅŸehir kendilerinde olduÄŸundan buna müsaade etmemiÅŸlerdi. Bunun üzerine Hudeybiye denilen yerde bir aÄŸaç altına oturup eshaba ölünceye kadar savaÅŸtan dönmemek üzere kendisine biat etmelerini buyurmuÅŸ, sahabe de bu suretle biat etmiÅŸti. Aynı surenin 18 inci âyetinde biatte bulunanlardan Tanrı'​nın razı olduÄŸu bildirildiÄŸinden bu biate " Biy'​at-ür Rıdvan — Razılık Biati" denmiÅŸ, bir aÄŸaç altında biat edildiÄŸi için aÄŸaca da " Åžeceret-ür Rıdvan — Razılık aÄŸacı"​ adı verilmiÅŸtir. Sofilerin mürÅŸitlerine biatleri, bu esasa baÄŸlanır. Onlarca mürÅŸidin eli, ÅŸeyhten ÅŸeyhe, Peygamber'​e kadar gider. Peygamber'​in eliyse Tanrı eli demektir. Hattâ bunu 'El ele, el Hakk'​a"​ diye anlatırlar. \\
 +B. 3006. Eshab-ı Kehf, maÄŸaralarında uyurlarken beyitte, âyetten alınarak söylendiÄŸi gibi güneÅŸ, üstlerine vurmaz, doÄŸunca maÄŸaranın sağına, batarken de soluna dokunurdu \\
 +(Sure: 18 — Kehf, âyet: 17. 392 nci beytin izahına da bakınız). \\
 +B. 3019. " Şâvirhüm"​ onlarla danış, onlarla meÅŸverette bulun demektir. 3 üncü surenin (Âl-i İmran) 159 uncu \\
 +âyetinde geçer. \\
 +B. 3065. Bu mesel, yani devenin iÄŸne yordamından geçmesi meseli, Kur'​an'​da da geçer (Sure: 7 — A'raf, âyet: 40). \\
 +B. 3071. " O, her gün ve her an bir iÅŸtedir."​ (Sure: 55 — Rahman, âyet: 29). \\
 +
 +\\
 +<​php>​sayfa_numaralama(171);</​php>​
 +<​php>​esnek_yatay_reklam();</​php>​
 +