Ana Sayfa » Mesnevî-i Şerif Tercümesi » Mesnevi 1. Cilt : 67


MESNEVI 1. CILT

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ


Can bahsi başka bir makamdır, can şarabının başka bir kıvamı vardır.
Akıl bahisleri hüküm sürdüğü sırada Ömer'le Ebülhakem sırdaştı.
Fakat Ömer, akıl âleminden can âlemine gelince can bahsinde Ebülhakem, Ebucehil oldu.
1505. Ebucehil, cana nispetle esasen cahil olmakla beraber his ve akıl bakımından kâmildi.
Akıl ve bahsi, bil ki eser, yahut sebeptir (Onunla müessir ve müsebbip anlaşılır). Can bahsi ise büsbütün şaşılacak
bir şeydir.
Ey nur isteyen! Can ziyası parladı; lâzım, mülzem, nâfî, muktazî kalmadı. Bir gören kişinin. Nuru doğmuş parlamaktayken sopa gibi bir delilden vazgeçeceği meydandadır. Yine hikâyeye geldik; zaten ne zaman hikâyeden ayrıldık ki?
“ Ve Hüve maaküm eynemâ küntüm ” âyetinin tefsiri
1510. Cehil bahsine gelirsek o Tanrı'nın zindanıdır; ilim bahsine gelirsek onun bağı ve sayvanı. Uyursak onun sarhoşlarıyız; uyanık olursak onun hikâyesinden bahsetmekteyiz. Ağlarsak rızıklarla dolu bulutuyuz; gülersek şimşek!
Kızar, savaşırsak bu, kahrının aksidir, barışır, özür serdedersek muhabbetinin aksidir.
Bu dolaşık ve karmakarışık âlemde biz kimiz? Elif gibiyiz. Elifinse esasen, hiç ama hiçbir şeyi yoktur!
Elçinin Ömer'den - Tanrı ondan razı olsun -, ruhların bu balçığa müptelâ olmalarının sebebini sorması
* Ömer'den, bu sözleri işitince elçinin gönlünde bir parlaklık belirdi.
* Sual de mahvoldu cevapta… Hatadan da kurtuldu, doğrudan da.
* Aslı anladı, ferilerden geçti. Ancak bir hikmete erişip, faydalanmak için sormaya başladı: 1515. Ömer'e “ O duru suyun bulanık yerde hapsedilmesinin hikmeti ne, bunda ne sır var? Duru su, toprakta gizlenmiş; sâf can cisimlerde mukayyet olmuş, sebebi nedir?” dedi.
Ömer dedi ki: “ Sen derin bir bahse dalıyorsun. Meselâ mânayı harflerle takyid eder(bir söz söylersin). Serbest olan mânayı hapsettin, nefesi bir kelime ile takyid eyledin.
Sen faydadan mahçup iken; ruhun bedene gelmesindeki faydayı bilmezken; bunu, bir fayda elde etmek için yaparsın da.
1520. Fayda, kendisinde zuhur eden Tanrı, bizim gördüğümüzü nasıl görmez?
Mânanın kelimelerle söylenmesinde yüz binlerce fayda var. Bu faydaların her biri, canın cesede girmesindeki faydaya nispetle pek değersiz.
Cüzilerin cüz'ü olan senin bu nefesin, bu söz söylemen, küllî bir fayda temin ederse ruhun bedene girmesiyle meydana gelen küll, neden faydasız olsun?
Sen bir cüz iken fayda görüyorsun. O halde neden kınama elini külle uzatıyor, onu neden kınıyorsun? Sözün faydası yoksa söyleme, varsa itirazı bırakıp şükretmeye çalış!


«   01   ...    57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   ...    171   »