Ana Sayfa » Mesnevî-i Şerif Tercümesi » Mesnevi 1. Cilt : 96


MESNEVI 1. CILT

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ


Ey yetmiş yıldır kanımı emen, kemal sahibine karşı yüzümü kara eden!
İhsan ve vefa sahibi Tanrı, cefalarla, suçlarla, geçen ömrüme sen acı!
2190. Tanrı bana öyle bir ömür verdi ki o ömrün bir gününün kıymetini bile cihanda kimse bilemez. Bense bütün o ömrü, her nefeste zir ve bem perdelerine harç ederek yele verdim. Ah! Arap ve Acem tarzını anmaktan, Irak perdesiyle meşgul olmaktan acı ayrılık zamanı hatırımdan çıktı. Eyvallah olsun ki Kûçek makamının tazeliği yüzünden gönlümün ekini kurudu, gönlüm öldü.
2195. Eyvahlar olsun bu yirmi dört makamın sesinden ki kervan geçti, gündüz de bitti!
Ey, Tanrı, bu feryat edenin elinden feryat! Hiç kimseden değil, bu medet isteyen medet! Şikâyetim en çok
kendimden…
Kimseden medet yok. Yalnız ve ancak bana, benden yakın olandan medet var.
Çünkü bana bu varlık, her an ondan gelmekte… Varlığım mahvolunca da ancak onu görürüm, başkasını değil.“ Birisi sana para verse, altın saysa sen ona bakarsın, kendine değil; bu da ona benzer.
Ömer'in -Tanrı ondan razı olsun- ihtiyar çalgıcının nazarını varlık âlemi olan istiğrak âlemine
çevirmesi
Bunun üzerine Ömer, çalgıcıya dedi ki: ” Senin bu ağlaman, aklının başında olduğuna delâlet eder.
2200. Yok olanın yolu, başka yoldur; çünkü aklı başında olmak da başka bir günahtır. Aklı başında oluş, geçmişleri hatırlamaktan ileri gelir. Geçmişin de Tanrı'ya perdedir,geleceğin de. Her ikisini de ateşe vur. Bu ikisi yüzünden ne vakte kadar ney gibi boğum boğum olacaksın? Neyde boğum bulundukça sırdaş değildir; dudağın, sesin mahremi olamaz.
Sen, kendi tarafından tavaf edip durdukça nasıl tavafta olursun, kendinde oldukça nasıl olur da Kâbeye gelmiş sayılırsın?
2205. Haberlerin haber vericiden bihaberdir; tövben günahından beterdir.
Ey geçen hallerden tövbe etmek isteyen! Bu tövbe etmekten ne vakit tövbe edeceksin, söyle! Gâh zir nağmesini
kıble edinirsin; gâh ağlayıp inlemeyi öper durursun.“
Faruk, sırlara ayna olunca ihtiyar çalgıcının canı da cisminde uyandı.
Artık can gibi, ağlamadan gülmeden kurtuldu. Canı gitti, bambaşka bir canla dirildi.
2210. O zaman gönlüne öyle bir hayret geldi ki yerden de dışarda kaldı, gökten de ( bütün âlemi unuttu).
Ona arayıp tarama hududu ardında öyle bir arayıcılık düştü ki ben bilmiyorum; sen biliyorsan söyle!
Halden de öte, kaalden de ileri şöyle bir hale, öyle bir kaale erişti; ululuk sahibi Tanrı'nın cemaline dalıp kaldı.


«   01   ...    86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106   ...    171   »