Ana Sayfa » Rus Edebiyatı Klasikleri » Ana : 56
«Yaya geldim!» dedi Sandrin.
Yeniden ince, narin bir kız olup çıkmıştı.
Ana, kızın avurtlarının çöktüğünü farketti. Gözleri son derece büyümüş, siyah halkalarla çevrilmişti. Ana başını sallayarak göğüs geçirdi:
«Hapisten yeni çıkmışsınız,» dedi. «Dinlenmeniz gerekirdi. Dinleneceğinize…»
«İş iştir!.. Pavel nasıl, iyi mi? Fazla gevşemedi ya?»
Ana'nın yüzüne bakmadan konuşuyordu. Başını eğmiş, saçlarını düzeltiyor, parmakları titriyordu.
«iyidir. İyi dayanacağı kuşkusuz.»
Genç kız zayıf bir sesle:
«Sağlığı yerinde, değil mi?» diye sürdürdü.
«Hiç hasta olmamıştır… Amma da titriyorsunuz! Durun size çay yapayım, ahududu reçeliyle içersiniz.»
«İyi olur! Ama niye zahmet ediyorsunuz? Vakit geç. Bırakın ben hazırlayayım…»
Ana sitemli bir sesle:
«Bu yorgunlukla mı?» dedK
Semaveri hazırlamaya koyuldu. Sandrin, Ana'nın peşinden mutfağa girdi, sedirin üzerine oturdu, bir elini ensesine dayadı:
«Ne de olsa… hapis insanı bitiriyor!» dedi. «O hareketsizlik yok mu! En zoru o. Yapılacak bir yığın iş varken, siz vahşi bir hayvan gibi kafese kapatılmış kalacaksınız…»
«Bütün bu yaptıklarınızın ödülünü kim verecek size?»
Ana içini çekerek kendi sorusunu kendini yanıtladı:
«Tanrıdan başka hiç kimse! Herhalde siz de inanmazsınız Tanrıya!»
Genç kız başını salladı, kısaca:
«Hayır!» dedi.
Ana birden canlanıverdi:
«Ama ben inanmıyorum bu sözünüze!» dedi.
Kömürden , kirlenen ellerini hızlı hızlı önlüğüyle sildi, ateşli bir inançla devam etti:
«İçinizdeki imanı siz kendiniz de anlamıyorsunuz! insan Tanrıya inanmadan nasıl katlanır böyle bir yaşantıya?»
Antreden ayak sesleri geldi. Birisi homurdanıyordu. Ana titremeye başladı. Genç kız ayağa fırladı, çabuk çabuk fısıldadı:
« 01 ... 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 ... 262 »