Ana Sayfa » Rus Edebiyatı Klasikleri » Ana : 42
«En yaşlılarımız toplandık,» dedi Sizov ağır ağır, «Sorunu tartıştık. Sen aydın bir kişi olduğun için, arkadaşlarımız sana danışmak üzere bizi gönderdiler. Anlamak istiyoruz: müdüre, bizden keseceği kapiklerle sivrisineklere karşı savaşma hakkını veren bir yasa var mıdır?»
Makhotin, çekik gözlerini sağa sola kaydırarak:
«Biliyorsun,» dedi, «dört yıl önce hamam yaptırmak için para toplamışlardı, dalgacı herifler. Üç bin sekiz yüz ruble elde ettiler. Nerde bu para? Hamam mamam da yapılmadı!»
Pavel bu verginin haksız olduğunu anlattı, bu girişimden fabrikanın edeceği kârı açıkladı. Bunun üzerine iki ziyaretçi suratlarını asarak kalkıp gittiler. Ana, onları geçirdikten sonra gülümseyerek:
«Görüyorsun ya, Pavel,» dedi, «artık yaşlılar da sana akıl danışmaya geliyorlar.»
Delikanlı karşılık vermedi. Tasalı bir halde masada oturup yazmaya başladı. Birkaç dakika sonra:
«Rica edeceğim,» dedi anasına, «hemen kente git bu kâğıdı teslim et…»
«Tehlikeli mi?»
«Evet. Gazetemiz orada basılıyor. Bu kapik işi mutlaka çıkmalıdır gelecek sayıda…»
«Tamam, tamam!» diye karşılık verdi Ana. «Hemen gidiyorum…»
Oğlu ilk kez bir görev veriyordu kendisine. Meselenin ne olduğunu açıkça söylemesi onu mutlu kıldı. Giyinirken:
«Bak, bunu aklım alıyor işte, Payel!» dedi. «Düpedüz hırsızlık bu!.. Adı neydi o adamın? Yegor İvanoviç mi?»
Gece geç vakit döndü. Yorgun, anja memnundu.
«Sandrin'i gördüm.» dedi oğluna. «Sana selâm söyledi. Hele o Yegor, hiç de kibirli değil! Çok şakacı.»
«Onlardan hoşlandığına sevindim!» dedi Pavel tatlılıkla.
«Öyle alçakgönüllü insanlar ki, Pavel'ciğim! İnsanların alçakgönüllü olmaları ne iyi! Hem hepsi de sayıyorlar seni…»
Pavel pazartesi günü de gitmedi işe. Başı ağrıyordu. Öğleyin, Fedor Mazin koşa koşa geldi. Heyecanlı ve neşeliydi. Soluk aldıktan sonra haberi verdi:
«Gel! Bütün fabrika ayağa kalktı. Seni çağırmaya yolladılar beni! Sizov'la Makhotin bu sorunu senin herkesten daha iyi açıklayabileceğini söylüyorlar. Bir görsen neler olduğunu!»
Pavel tek söz söylemeden giyindi.
«Kadınlar toplanmışlar, bir yaygara, bir yaygara ki, sorma gitsin!»
«Ben de geliyorum!.» dedi Ana. «Neler dönüyor orda? Ben de gideceğim!»
«Git!» dedi Pavel
Konuşmaksızın, hızlı hızlı yürüdüler Ana'nın eli ayağı titriyordu heyecandan. Önemli bir şeyler olacağını hissediyordu. Fabrika kapısında kalabalık bir kadın topluluğu bağıra çağıra tartışıyordu. Üçü birden avluya
« 01 ... 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 ... 262 »