Ana Sayfa » Rus Edebiyatı Klasikleri » Ana : 67
Ana teşekkür etti. Bir yandan bağıra çağıra yemeğin gelişini bildiriyor, bir yandan da fabrikaya egemen olan olağanüstü çalkantıyı gözetliyordu dikkatle. Görünüşe göre bütün işçilerin istimi üzerindeydi. Kümeler oluşturuyor, sonra dağılıp bir atölyeden öbürüne koşuyorlardı. Kurum yüklü havada bir yiğitlik, bir gözüpeklik yeli estiği seziliyordu. Sağdan soldan birbirini yüreklendiren seslenmeler, ya da alaycı haykırışlar yükseliyordu. Yaşlı-başlı işçiler yalnızca gülümsem'ekle yetiniyorlardı. Ustabaşları, kaygılı tavırlarda gidip geliyor, güvenlik görevlileri koşuşuyorlardı. Onları görünce, işçiler ağır ağır dağılıyorlar ya da yerlerinde kalıyor, ama konuşmaları kesip onların öfkeli, kötü niyetli suratlarına bakıyorlardı sessizce.
Bütün işçiler yeni yıkanmış gibiydiler. Gusev kardeşlerden büyüğü ordan oraya gidiyordu; kardeşi onu bir gölge gibi izliyor, kahkahalarla gülüyordu.
Marangoz ustası Vavilov ile puantör İsai yavaş yavaş Ana'nın yanından geçtiler. Zayıf, ufak tefek bir adam olan puantör başını dik tutuyor, şişkin, donuk yüzlü marangoza bakmak için boynunu sola eğiyor, sakilini oynatarak hızlı hızlı konuşuyordu:
«Bakınız, İvan İvanoviç gülüyorlar, sevinç içindeler. Oysa Müdür Bey'in söylediği gibi, bu sorun devletin mahvıyla ilişkili. Burada yapılması gereken iş yabanıl otları temizlemek değil, ivan İvanoviç; toprağı sürmek gerek, sürmek!..»
Vavilov ellerini ardında kavuşturmuş olarak yürüyordu. Parmaklarının kasılı olduğu görülüyordu. Yüksek sesle:
«İstediğini yazsın, bassın,» dedi. «Ama benden söz etmeye kalkmasın köp'oğlu»
Vasili Gusev Ana'nın yanına yaklaştı.
«Bugün yine senden yiyeceğim» dedi. «Senin yemeğine doyum olmuyor!»
Ve göz kırparak sesini alçalttı:
«Tam hedefe vurdunuz, Ana; evet, yaman bir iş becerdiniz!»
Pelageya başıyla dostça bir işaret yaptı Mahallenin en maskara delikanlısı olan Vasili'nin, kendisine «siz» diyerek-ten gizli gizli konuşması hoşuna gitmişti. Bu yaygın heyecan kendisine mutluluk veriyordu.
«Ben olmasaydım, muhakkak ki…» diye düşünüyordu.
Üç rençber, Ana'nın yakınında durdular. Aralarından biri alçak sesle hayıflandı:
«Hiç bir yerde bulamadım…»
«Yüksek sesle okumaları gerekirdi! Ben okumak bilmem , ama heriflere korkunç bir darbe indirilmiş olduğunu görüyorum!..»
Üçüncüsü ortalığa bir göz attı:
«Ocağa gidelim,» önerisinde bulundu.
Gusev göz kırparak:
« 01 ... 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 ... 262 »