Ana Sayfa » Rus Edebiyatı Klasikleri » Ana : 54
«Beni yardımcı olarak yanına almanı istemek için geldim sana.» Maria:
«Nasıl yani?» diye sordu.
Pelageya sözünü bitirince, peki anlamında kafasını salladı:
«Olabilir bu dediğin. Biliyor musun çoğu kez beni kocama karşı korumuşundur. Ben de şimdi muhtaçlığa karşı korurum seni… Herkes sana yardım etmeli, çünkü oğlun herkesi ilgilendiren bir sorun yüzünden acı çekiyor. Çok iyi bir çocuk, bak bunu herkes söylüyor, ve herkes acıyor ona. Bana sorarsan bu tutuklamalar hiç de uğur getirmeyecek müdüriyete. Fabrikadaki durumdan haberin var mı? Memnun değiller, şekerim. Müdüriyettekiler şöyle düşünüyorlar: herifin ayağını kırdık, artık uzun süre dayanamaz bu yola. Oysa sonuç başka: on kişiye vurdular mı, yüzlerce kişi öfkeye kapılıyor!»
İki kadın anlaştılar. Ertesi gün yemek zamanı Pelageya, Maria'nın iki kap içinde hazırladığı yiyecekleri fabrikaya taşıdı. Maria da satış yapmak için çarşıya gitti.
ONBEŞİNCİ BÖLÜM
Yeni kantinci hemen gözüne çarptı işçilerin. Bazıları yanına yaklaşıp yüreklendirdiler: «İş mi buldun, Pelageya?»
Ana'yi avutmaya çalıştılar, Pavel'in pek yakında salıverileceğini söylediler. Kimileri, geçmiş olsurt diyerek yüreğinin yarasını deştiler. Başkaları müdüriyete, jandarmalara sövüp saydı. Onların bu öfkesi derin yankılar uyandırdı Ana'nın içinde. Haince sevinenler de vardı. Hatta puantör İsai Gorbov, dişlerini sıkarak:
«Vali ben olsaydım astırırdım oğlunu!» dedi. «Halkı doğru yoldan saptırmayı anlardı o zaman!»
Bu kin dolu gözdağı karşısında Ana buz kesildi. Hiç sesini çıkarmadı. Adamın dar, çilli yüzüne bir bakış fırlattı yalnızca, içini çekerek gözlerini yere indirdi.
Fabrika için için kaynıyordu. İşçiler küçük kümeler halinde toplanıyor, aralarında alçak sesle tartışıyorlardı. Kaygılanan ustabaşıları ortalıkta gezinip duruyorlardı. Arada bir küfürler savruluyor, sinirli, alaycı gülüşler işitiliyordu. Pelageya, Samoylov'un geçtiğini gördü; iki yanında iki polis vardı. Bir eli cebindeydi, öbür elinin parmaklarıyla kızıla çalan sarışın saçlarını tarıyordu.
Yüz kadar işçi, polislere alaylar ve hakaretler yağdırarak peşlerinden gidiyorlardı.
Birisi bağırdı:
«Şöyle bir dolaşmaya mı gidiyorsun?» «İşçiler için büyük onur doğrusu!» dedi bir başkası. «Maiyet veriyorlar…»
Ve okkalı bir küfür savurdu.
İriyarı, tek gözlü bir işçi öfkeyle bağırdı: «Görülüyor ki hırsızları yakalamak kârlı bir iş değil. Şimdi artık namuslu insanları kovalıyorlar…» Kalabalık içindeo birisi ekledi:
«Bari gece karanlığında yapsalar bu işi! Ama utanmak sıkılmak yok ki bunlarda, güpegündüz yapıyor namussuzlar!»
« 01 ... 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 ... 262 »