Ana Sayfa » Rus Edebiyatı Klasikleri » Ana : 68


ANA

MAKSİM GORKİ


«Görüyor musunuz yaptığı etkiyi?» diye fısıldadı.
Pelageya eve döndüğünde ağzı kulaklarına varıyordu.
«Okuma bilmediklerine pek üzülüyorlar,» dedi Andrey'e. «Ben gençken bilirdim, sonra unuttum…»
«Yeni baştan öğrenmek gerek!»
«Bu yaşta mı? Herkesi kendime mi güldüreceğim?»
Andrey raftan bir kitap aldı, bıçağının ucuyla kapaktaki bir harfi göstererek sordu:
«Bu hangi harf!»
Ana gülerek»
«R!» diye yanıtladı.
«Ya şu?»
«A…»
Pelageya sıkılmış, utanmıştı. Andrey'in gözlerinin içi gülüyordu. Kendisiyle alay ettiğini sanmıştı. Gelgelelim delikanlının yüzü ciddiydi, sesi de durgun ve tatlı çıkıyordu. Ama zoraki bir gülümsemeyle:
«Sahi mi, Andrey, gerçekten bana öğreteceğinizi düşünüyor musunuz?» diye sordu.
«Neden olmasın!?.. Mademki daha önce okuma biliyordunuz, kolayca öğrenirsiniz yeniden. Atasözü der ki: olmadıysa olmadı, ne yapalım! Ama olduysa, ne âlâ!..»
«Ama başka bir atasözü de şöyle der; ikonlara baka baka aziz olunmaz!»
Küçükrusyalı kafasını salladı:
«Evet, atasözünden, bol ne var: 'İnsan ne denli az şey bilse, o denli rahat uyur' derler örneğin. Bu atasözü doğru mu yani? Atasözleriyle düşünmek mideye vergidir; mide, atasözlerinden bir burunsalık örer, onu ruhumuza takıp daha iyi gütmek için… Peki, ya şu harf?»
Ana kaşlarını çatmış, gözlerini kitaba dikmiş, unutmuş olduğu harfleri anımsamak için çaba harcıyordu. Bu işe öylesine dalmıştı ki, geri kalan her şeyi unutmuştu. Fakat az sonra gözleri yoruldu. Önce sulandı, sonra üzüntü yaşları belirdi. Hıçkırarak ağlamaya başladı:
«Alfabe öğreniyorum!» dedi. «Kırkımdan sonra okuma öğreniyorum…»
Küçükrusyalı, hafif ve okşayıcı sesiyle:
«Ağlamamak gerek!» dedi. «Başka türlü yaşayamazdınız, ama görüyorsunuz ya, insanların kötü bir ömür sürdüklerini anlıyorsunuz artık! Binlerce insan var ki sizden daha iyi bir yaşantı sürebilirlerdi, oysa hayvanlar gibi yaşıyorlar, hem de övünüyorlar. Övünülecek, hoşlanacak ne var yaşantılarında? Bugün çalışıyor, yiyorlar; yarın aynı şey; ve ömürlerinin her günü böyle geçer: çalışmak, yemek. Arada, çocuk dünyaya getirirler. Önce eğlence olur bu. Gelgelelim çocuklar da çok yemeye başladılar mı, ana-babalar kızarlar, .onları hırpalamaya başlarlar: çabuk olun, bir an önce büyüyün, pisboğazlar, büyüyün ki çalışasınız! diye sıkıştırırlar. Yavrularını evcil hayvanlar haline getirmek isterler. Ama çocuklar da kendi mideleri için çalışmaya koyulurlar, bir kürek mahkûmu prangasını nasıl sürüklerse onlar da yoksul
«   01   ...    58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   ...    262   »