Ana Sayfa » Rus Edebiyatı Klasikleri » Babalar ve Oğullar : 52


BABALAR VE OĞULLAR

İVAN SERGEYEVİÇ TURGENYEV


“Peki efendim” dedi, Timofeyiç iç çekerek.
Evden çıkınca kasketini iki eliyle gözlerine kadar geçirdi başına, kapıda bıraktığı, çelimsiz atlar koşulu arabasına bindi, hayvanları tırısa kaldırarak yola çıktı, ama kasabaya doğru değil.
O akşam Bayan Odintsov kendi odasında Bazarovla oturuyordu. Arkadiy ise Katya'nın piyanosunu dinleyerek müzik odasında aşağı yukarı dolaşıyordu. Yaşlı prenses yukarıdaki dairesine çekilmişti, genellikle hoşlanmazdı konuktan. Hele, kendi deyimiyle bu “zıpçıktı aptallardan” hiç hoşlanmazdı. Salonda iken somurtup otururdu, ama odasına çıktı mı hizmetçisinin önünde öylesine boşalır, öylesine sövüp sayardı ki, başındaki şapka, peruka filan dans etmeye başlardı. Anna Sergeyevna da pekâlâ bilirdi bunu.
“Nasıl söz edebiliyorsunuz bizi bırakıp gitmekten?” diye başladı. “Verdiğiniz söz ne oldu?” “Ne sözü?”
“Unuttunuz mu yoksa? Bana biraz kimya dersi verecektiniz?”
“Ne yapayım! Babam bekliyor, artık daha fazla aşamam. Sonra siz Pelous ile Freny'nin “Genel Kimya Bilgileri kitabını okuyabilirsiniz. Güzel bir kitaptır, açık bir dille yazılmıştır. İçinde istediğiniz her şeyi bulabilirsiniz.”
“Ama unutmayın, siz bana, kitap şeyin yerini tutamaz demiştiniz. Unuttum şimdi neyin yerini dediğinizi, ama biliyorsunuz ne demek istediğimi… Aklınıza gelmedi mi?” “Ne yapayım” diye tekrarladı Bazarov, “İlle gitmeniz neden gerekli?” diye sordu Bayan Odintsov, sesini alçaltarak.
Bazarov ona baktı… Kadın başını koltuğunun arkasına dayamış, dirseklerine değin çıplak olan kollarını göğsünde kavuşturmuştu. Delikli kağıt siperli tek lambanın ışığında yüzü daha solgun görünüyordu. Beyaz bol giysisi yumuşak kıvrımları ile bütün vücudunu örtüyordu.
Yalnızca ayak uçları görünüyordu, kolları gibi birbirine kavuşturulmuş.
“Kalacağım da ne olacak?”
Bayan Odintsov hafifçe başını çevirdi.
“Ne mi olacak? Burada iyi vakit geçirmiyor musunuz? Yoksa gidince sizi özleyecek kimse olmayacak mı sanıyorsunuz?” “Kimsenin özlemeyeceği yüzde yüz.” Bayan Odintsov biraz durdu.
“Böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ama ben inanmıyorum böyle düşündüğünüze. Bunu ciddi olarak söylemiş olamazsınız.” Bazarov kalakaldı. “Neden konuşmuyorsunuz Yevgeniy Vasilyiç?”
“Size ne söyleyebilirim? İnsanları özlemeye değmez, hele beni hiç.” “Neden?”
“Ben donuk, renksiz bir adamımdır. Konuşmasını da bilmem.” “Övülmek için böyle konuşuyorsunuz Yevgeniy Vasilyeviç?”
“Öyle bir alışkanlığım yoktur. Sizin onca önem verdiğiniz inceliklerin benden çok uzak olduğunu bilmiyor musunuz sanki?” Bayan Odintsov, mendilinin ucunu ısırdı.
“İstediğimiz gibi düşünebilirsiniz, ama siz gittikten sonra sıkılacağım ben.”
“Arkadiy kalacak”dedi Bazarov.
Bayan Odintsov hafifçe omuzlarını silkti.
«   01   ...    42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   ...    117   »