This shows you the differences between two versions of the page.
— |
utopya_kitapligi:gunes_ulkesi_09 [2015/07/28 18:26] (current) |
||
---|---|---|---|
Line 1: | Line 1: | ||
+ | ~~NOCACHE~~ | ||
+ | <php>tpl_youarehere();</php>Â | ||
+ | ----Â | ||
+ | <php>esnek_yatay_reklam();</php>Â | ||
+ | [<2>]Â | ||
+ | ~~Title: Güneş Ülkesi : 09~~ | ||
+ | === GÜNEŞ ÜLKESİ === | ||
+ | === TOMMASO CAMPANELLA ===Â | ||
+ | ----Â | ||
+ | C. KAPTAN \\Â | ||
+ | Bu konuda seninle tartışamam, çünkü tartışma sanatını bilmiyorum. Yalnız şunu söyleyeyim ki, Güneş Kentliler yurtlarına inanılmayacak kadar büyük bir sevgi ile bağlıdırlar. Böyle olmaları da gerekir. Çünkü, yurt sevgisi, kişisel çıkardan vazgeçildiği ölçüde artar. Tarih bize bunu açıkça göstermiyor mu? Eski Romalılar özel mal mülkü hor gördükleri ölçüde kendilerini seve seve yurtlarına feda edebilmişlerdir. Bana kalırsa, bizim din adamları ve papazlar, eşlerine dostlarına olan aşırı sevgileri, yükselme tutkuları yüzünden bozulmasalar, ermişlere yaraşır bir hayat sürer, dünya malına o kadar düşkün olmaz, tıpkı havariler ve günümüzdeki birçok insanlar gibi, herkese iyilik yapmaktan başka bir şey düşünmezler. \\ | ||
+ | OSPİTALARİO \\ | ||
+ | Ermiş Augustinus da aynı şeyi söylemişti, yanılmıyorsam. Ama siz bana şunu söyleyin lütfen: Birbirlerine yardım etmek fırsatını bulamadıklarına göre, Güneş Kentliler hiç bir zaman dostluğun ne olduğunu bilemeyeceklerdir, öyle değil mi? \\ | ||
+ | C. KAPTAN \\Â | ||
+ | Tam tersine. Bir defa, hiç kimse başkasından herhangi bir hediye alamaz. Çünkü, toplum ona ihtiyacı olan ne varsa hepsini sağlamaktadır. Yöneticiler de kimsenin, hak ettiğinden fazlasını almamasına dikkat ederler. Herkes neye ihtiyacı varsa alır onu. Dostluk, Güneş Kentlilerin gerek savaş ve hastalık gibi hallerde birbirlerine gösterdikleri yakınlıkta, gerekse bilimsel çalışmalarda, bilgi ve öğüt yoluyla birbirlerine yaptıkları karşılıklı yardımlarda açıkça gösterir kendini. Aynı yaştaki Güneşliler birbirlerine kardeş derler. Yirmi ikisini aşanlara baba, bu yaştan aşağı olanlara da oğul denir. Yöneticilerin belli başlı işlerinden biri de, kardeşlerin birbirine haksızlık etmemesine çalışmaktır. \\ | ||
+ | OSPİTALARİO \\ | ||
+ | Peki, nasıl başarıyorlar bu işi? \\ | ||
+ | C. KAPTAN \\Â | ||
+ | Bizde ne kadar erdem adı varsa, Güneş Ülkesi'nde de o kadar yönetici adı vardır. Örneğin, Büyüklük, Cesaret, Namus, Cömertlik, Çalışkanlık, Tokgözlülük (ve daha başka) adlı yöneticiler vardır. Kim çocukluğunda, okulda bu erdemlerin birine en fazla eğilim gösterirse, bu göreve seçilir. Hırsızlık, adam öldürme, ahlâksızlık, uygunsuz çiftleşme gibi suçların ne olduğunu bilmezler. Onların birbirlerine yükledikleri suçlar nankörlük, kötülük, nezaketsizlik, tembellik, asık yüzlülük, huysuzluk, hafiflik, dedikoduculuk ve yalancılıktır. Hele yalancılık onlar için vebadan beterdir. Bu suçların cezası, yargıçların uygun görecekleri bir süre, ortak sofradan uzaklaştırılmak ve kadınsız bırakılmaktır. \\ | ||
+ | OSPİTALARİO \\ | ||
+ | Yöneticiler nasıl seçilir, onu söyleyin! \\ | ||
+ | C. KAPTAN \\Â | ||
+ | Daha önce, Güneş Kentlilerin nasıl yaşadıklarını anlatayım. Hemen şunu söyleyeyim: Kadınlarla erkeklerin kılığı hemen hemen aynıdır. Yalnız kadınların dizleri kapalı, erkeklerinki açıktır. Bu kılık savaşa daha elverişlidir. Erkek ve kız çocuklar, hiç bir ayrım yapılmaksızın, her türlü zanaat eğitiminden geçerler. Bir yaşla üç yaş arasında bütün çocuklar duvarlardaki resimler ve yazılar önünde dolaşa dolaşa hem alfabeyi, hem okumayı öğrenirler. Çocuklar dört bölüğe ayrılırlar. Her bölüğün başında, çocukları çekip çeviren bir başkanla, yaşlı bir öğretmen bulunur. Bunlar her işte ve bilgide denenmiş dürüst kimselerdir. \\ | ||
+ | <php>sayfa_numaralama(46);</php>Â | ||
+ | <php>esnek_yatay_reklam();</php> |