Ana Sayfa » Ütopya Kitaplığı » Güneş Ülkesi : 14
Kendisiyle birleşmesi uygun görülen erkekten çocuğu olmayan kadın, bir başka erkeğe verilir. Bir kaç kez denendikten sonra kısırlığı anlaşılırsa, orta malı olur. O zaman, boy içlerine «Üretme kurulu»nda, ortak sofrada ve tapınaklarda bulunmak gibi aile kadınlarına tanınan haklar ve görevler tanınmaz, böylece bazı kadınların sırf zevklerini doyurmak için kısırlığa heveslenmeleri de önlenmiş olur.
Gebe kalan kadınlar, on beş gün, her çeşit yorucu işlerden uzak tutulur. Karınlarında taşıdıkları çocuklar güçlensin, beslensin diye, kolay işlerde kullanılırlar. Yiyecek içeceklerini hekimler düzenler. Doğumdan sonra, genel doğum evlerinde çocuklarına kendileri bakar ve onları emzirirler. Çocuklara, hekimin öğütlerine göre, iki yıl, ya da daha fazla bir zaman, süt verilir. Sütten kesilince, kız çocuklar kadın eğitimcilere, erkek çocuklar da erkek eğitimcilere bırakılır. O zaman, aynı yaştaki çocuklarla bir arada, koşmaya, atlamaya ve güreşmeye alışır; oyun oynarmışçasına alfabe ile birlikte okumayı, resim yapmayı, duvarları süsleyen resimlerden tarih olaylarını öğrenir, çeşitli dillere çalışırlar. Çocuklar altı yaşına kadar çok renkli, zarif elbiseler giyerler. Bu yaştan sonra, tabiat bilimlerine ve öğretmenlerce gerekli görülen başka bilimlere çalışırlar. Bunların ardından el zanaatları gelir. Geri zekâlı çocuklarsa köylere yollanır, zekâları gelişenler yeniden kente getirilir. Aynı takımyıldızlar altında dünyaya gelen çocukların çoğunun beden ve ahlâk bakımından birbirlerine benzedikleri sık sık görülmüş şeydir. Bu çocuklar birbirlerine karşı cömert bir arkadaşlık ve karşılıklı sevgiyle bağlı olurlar. Bundan da Kent için hayırlı ve sağlam bir dirlik düzenlik doğar.
Güneş Kentlilerin adları gelişigüzel konmuş değildir. Eski Romalılarda olduğu gibi, bu adları herkesin kişisel özelliğine göre, Metafiıikçi vermektedir. Örneğin, kiminin adı Güzel, kimininki Burun, kimininki Şişko, kimininki Yampiri, kimininki de Sıska vb. dır. Mesleklerinde kendini gösterenlerin, barış ya da savaş zamanında, örneğin, bir memleketi istilâ etmek ya da korkunç bir düşmana karşı zafer kazanmak gibi büyük bir iş yapanların adları önüne, örneğin Güzel, Büyük, Parlak, Eşsiz, Ressam gibi sanatla ilgili adlar; ya da Güçlü, Cesur, Burun gibi eylemlerle ilgili isimler; ya da Africano, Asiatico, Etrusco gibi fatih adları eklenir. Düşman kumandanlarım yenenlerse, onların adlarını alırlar, örneğin, Manfredo ya da Tortelio'yu yenen kimsenin adı Magro Manfredi, Tortelio vb. olur. Bu onursal adları, müzikli törenlerde, çoğu zaman başarılan işe ya da sanata yaraşır bir taç ile birlikte yöneticiler verir. Altın ya da gümüşün bu törenlerde yeri yoktur. Çünkü, Güneş kentliler bu madenlerden herkesin farksız olarak kullandığı kap kaçak ve süs eşyaları yaparlar.
OSPİTALARİO
Kuzum, bu insanlar arasında umduğu yere seçilmeyen ya da dilediği bir şeyi elde edemeyen kimse kıskanmaz mı, daha kötüsü kırılmaz mı, söyler misiniz?
C. KAPTAN
Hayır. Çünkü, Güneş Kent'te herkes ihtiyaçlarını bol bol giderdikten başka, eğlenip hayatın tadını da çıkarır. Çiftleşme işi tek tek insanların zevki değil toplumun yararı bakımından etraflıca düzenlenmiştir. Bu konuda, kimse yöneticilerin buyruğundan dışarı çıkamaz. Sonra, bizim düşüncelerimizin tam tersine, Güneş Kentliler her insanın kendi evi, karısı, çocukları olmasını, onları kendi çıkarlarına göre yetiştirmesini tabii karşılamıyorlar. Onlara göre, ermiş Thomas'ın da dediği gibi, çiftleşmenin amacı tek tek insanların değil, insan soyunun korunmasıdır. Onun için, insan üretme işi, insan teklerini değil, devleti ilgilendiren bir sorundur ve insan teklerini yalnız devletin birer üyesi olmak bakımından ilgilendirir ancak. Çoğu zaman keyiflerine, tutkularına bırakılan tekler, gelişi güzel birleşmelerden dünyaya gelen çocuklarını iyi yetiştirip eğitemezler. Bu da devlet için bir tehlike kaynağı olur. Onun için, devletin malı ve mutluluğunun temeli olan çocukların yetişmesi yöneticilerin yetkisine bırakılmıştır.
Böylece Güneşliler, çocuk yapacak olan erkek ve dişi üreticileri bilim ve felsefenin temel kurallarına göre yetiştirmeye dikkat etmektedirler. Platon'a göre, bu birleşme kura ile yapılmalıdır: Böylece, en güzel kadınlara düşmeyen erkekler yöneticilere kin beslemezler.
« 01 ... 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 ... 46 »