Ana Sayfa » Ütopya Kitaplığı » Güneş Ülkesi : 34
EN İYİ DEVLET ÜZERİNE SORUNLAR
BÖLÜM l
Güneş Ülkesi ile ilgili konuşmalar politika bilimine yararlı olmuş mudur, bir şeyler katmış mıdır ona?
Böyle bir devleti akla uygun ve yararlı saymanın karşılaştığı güçlükler:
1. Hiç bir zaman var olmamış, olmayacak, olacağını da umamayacağımız bir şeyle uğraşmak hem faydasızdır, hem de boşuna. Suç nedir bilmeyen böylesi bir ortak yaşama olacak şey değil. Böyle bir şey ne şimdiye kadar görülmüştür, ne de bundan sonra görülebilir. Onun için böyle bir ülkeyle boşuna uğraşıp durmuşuz. Lukianos Platon'un Devleti'ne karşı kullanmıştı bu kanıtı.
2. Böyle bir devlet, bir krallıkta değil, olsa olsa bir kentte kurulabilir. Çünkü Güneş Kent'e benzer bir yer bulunamaz. Onun için ister istemez bozulacaktır, ya kendine bağlı halkların etkisiyle, ya tarımla, ya da böylesine sıkı ve sert bir yaşamanın doğuracağı ayaklanmalarla.
3. Bu devletin en iyi devlet olduğu ve boyuna sürüp gideceği bir kuruntudur sadece. Bir defa, bu devlet sürüp gidemez. Çünkü, rüzgârların, savaşların, açlığın ve vahşi hayvanların uzun süre temizleyemediği kent ya veba salgınlarına uğrayacak, ya da, içeriden kendini yıkacak zorba bir yönetimden yakasını kurtarsa bile, Platon'un kendi devleti için söylediği gibi, yurttaş sayısının artmasıyla yok olup gidecektir. Sonra, bu en iyi bir devlet de olamaz. Çünkü, havarinin dediği gibi, yakasını suçlardan kurtaramayacaktır: Ayrılmışsak suçumuz yoktur, zaten alışmış değildik ki. Nitekim Aristoteles de, Platon'a karşı, faydalı mallarda ve kadınlarda ortaklığın devlet için zararlı olduğunu göstermiştir. Bir kötülükten kaçayım derken, bin bir kötülüğe düşeriz.
4. Bu türlü yaşama yolu, bütün uluslarca denenmemiş, sadece tabiattan esinlenmiştir. Güneş Ülkesi'nin yaşama yolunu hiç kimse denemiş değildir. Onun için, boşu boşuna çene yorup duruyoruz.
5. Kimse ne böylesine katı yasaların, ne de eğitimcilerin vasiliği altında yaşamak ister. Böyle bir devlet düzenini, kendi yurttaşları yıkarlar, tıpkı ortakça yaşayan birçok tarikatlarda olduğu gibi.
6. Tanrı'nın eserlerini incelemek, dünyayı dolaşmak, araştırmalarda bulunmak, denenmedik şey bırakmamak insanlar için doğal bir haktır. Ama, böyle bir devlet düzenindeki yurttaşların, her şeyi kitaplardan öğrenen papazlardan farkı olmayacaktır. Kitaplarda bulunmayan bir şeyle karşılaştılar mı, afallayıp kalacaklardır. Nitekim şu anda Galileo'nun düşüncelerine pek önem vermedikleri gibi, ermiş Augustinus kabul etmiyor diye, Colombo'nun yeni bir dünya bulduğuna da içlerinden inanmıyorlar.
Genel olarak, bizden yana kanıtların başında, yakınlarda şehit edilen Thomas More'un düşsel devleti Utopia örneği gelir. Güneş Ülkesi'nin kurumlarını tasarlarken onu örnek aldık. Ayrıca Platon da böyle bir devlet düşüncesi koymuştur ortaya. Her ne kadar tanrıbilimciler bütünü ile bozuk ahlâklı insanlar arasında uygulanamayacağını söylüyorlarsa da, böyle bir devlet düzeni temiz yürekli insanlar arasında pekâlâ kurulabilir. Zaten İsa da bizlerden temiz yürekli olmamızı istemiyor mu? Daha birçok filozof gibi Aristoteles de böyle bir devlet düşünmüştü. Hükümdarlar da birtakım yasalar koymuşlar ve bunların en iyi yasalar olduğuna inanmışlardır. Hiç kimse bunlara karşı gelmez diye düşünmemişler, sadece bunlara kim uyarsa mutlu olur, demişlerdir. Aquino'lu ermiş Tommaso'ya göre, din adamları, din kurallarına günah korkusuyla değil, daha önemli şeyleri gözetmek amacıyla uyarlar; bütün kurallara uydukları zaman da mutlu olurlar: Kurala göre yaşamaları, yani hayatlarını ellerinden geldiğince kurala uydurmaları gerekir. Musa, Tanrı'nın bildirdiği yasaları açıklayarak çok iyi bir din düzeni kurmuştur. Museviler bu yasalara boyun eğerek yaşadıkları sürece geliştiler, bu yasaları sonradan saymaz olunca da çöktüler. Söz ustaları bir söylevin en iyi ve en kusursuz kurallarını koyarlar, filozoflar da eksiksiz bir eser tasarlayabilirler ama, hiç bir ozan kusurdan kurtaramaz yakasını. Tanrıbilimciler ermişlerin hayatlarını anlatırlar ama, hiç biri, ya da pek azı onlar gibi yaşar. Hangi ulus, ya da hangi insan İsa'nın hayatına benzer bir hayat sürebilir? Buna bakıp Kutsal kitaplar boşuna yazılmıştır mı diyeceğiz? Hayır, var gücümüzü kullanıp onlara yaklaşabilelim diye. İsa iyinin iyisi bir din kurmuştu; havariler onun öğretisine tamı tamına uyamadılar. Bu din sonra halktan rahipler sınıfına, onlardan da tek tek rahiplerin eline geçti.
« 01 ... 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 ... 46 »