This shows you the differences between two versions of the page.
— |
utopya_kitapligi:gunes_ulkesi_36 [2015/07/28 18:27] (current) |
||
---|---|---|---|
Line 1: | Line 1: | ||
+ | ~~NOCACHE~~ | ||
+ | <php>tpl_youarehere();</php>Â | ||
+ | ----Â | ||
+ | <php>esnek_yatay_reklam();</php>Â | ||
+ | [<2>]Â | ||
+ | ~~Title: Güneş Ülkesi : 36~~ | ||
+ | === GÜNEŞ ÜLKESİ === | ||
+ | === TOMMASO CAMPANELLA ===Â | ||
+ | ----Â | ||
+ | Çünkü Güneş Ülkesi dünya ötesine öncelik tanıyan bir inançla donatılmıştır ve bu inancınsa kapsamadığı hiç bir alan yoktur. \\ | ||
+ | Böyle bir devlet düşüncesine hiç kimse tamı tamına katılmaz diye ileri sürülen ilk karşı-düşünceye cevabımız şudur: Biz bu devlet düzenini, herkesin elden geldiği kadar benimseyebileceği bir örnek olarak sunduk. Onun için yazdıklarımız faydasız ve boşuna değildir. Böyle bir devlet düzeninin var olabileceğini, Havarilerin ortaklık ilkesine göre düzenledikleri ilk Hıristiyan'ların yaşayışı göstermiştir. Ermiş Lucas ile ermiş Clementus bunun doğruluğuna tanıktırlar. Filone ile ermiş Hieronymus'a bakılırsa bu çeşit bir yaşama yolu iskenderiye'de ermiş Markus zamanında gerçekleşmiştir. Urbanus I, hattâ ermiş Agustinus zamanında da kilise adamları böyle yapmaktaydılar. Ermiş Chrysostomus'un bütün İstanbul kentinde rahipler için uygulanmasını arzuladığı hayat da böyledir; bana kalırsa, böyle bir hayat, İsa düşmanlarının tamamiyle ortadan kalkmasıyla gerçekleşebilecektir. Aristoteles'in görüşlerine kapılanlar böyle bir hayat düzenini kabul etmeyebilirler ama, şimdi değilse bile, günün birinde, bu filozofun etkisinden kurtulunca, bu düzeni benimsemek zorunda kalacaklardır. Kilise ulularına gelince, onlar böylesi bir düzenin bugün bile gerçekleşebileceğini düşünüyorlar. Çünkü, İsa bizi zaten böyle bir ilk düzene sokmuştur. Tanrıbilmez ve pagan Lukianos olmayacak bir devlet düzeni düşündü diye Platon'la alay ede dursun, ermiş Clementus, Ambrosius ve Chrysostomus Platon'u övmektedirler. Bu ermişler, bilgi ve kutsallık bakımından bin tane Lukianos'u ceplerinden çıkarırlar. \\ | ||
+ | İkinci karşı-düşünce. Biz bu karşı-düşünceyi göz önünde tuttuk ve Güneş Ülkesi'ndeki yaşama yolunu sadece ülkenin merkezi için düşündük. Köyler, sonradan bu düzeni ya bölük bölük uygulayacaklar, ya da, bir tek eyalet halinde birleştikleri zaman, bütünüyle gerçekleştireceklerdir. Bu devletin bünyesine uygun bir yer kolayca bulunabilir, bulunmazsa, modelde bir değişiklik yapılabilir: Öyle ki, kentin merkezi bir tepenin üstünde, evler de tepenin yamaçlarında kurulabilir. Kent'in tasarladığımız öbür kısımları da, çamursuzsa ovada gerçekleşebilir. Çamurluysa, bunu da, yollara taş döşeyip, su arkları açarak önleyebiliriz. Ticaret halkın ahlâkını bozmasın diye, eserimizde, yöneticelere, yani halkın vekillerine birtakım görevler, yetkiler verdik. Dıştan gelen ayartıcı etkileri önlemek için de Kent'in dört bir yanını kalın ve tahkimli duvarlarla çevirmeyi ve ülkemizi devriye gezen askerlerle korumayı öngördük. \\ | ||
+ | Bu egemen devlete ve onun dürüst, namuslu düzenine yararlı olmak bir mutluluktur. Bilgisizlerin bilgili ve dürüst insanlara hizmet etmeleri nasıl bir mutluluksa, bu devlete hizmet etmek de öyle bir mutluluktur. Nitekim, Romalılar, kaba güçten çok doğruluk yoluyla imparatorluklarını geliştirmişlerdir. Pompilius zamanında düşmana karşı erdem kurallarına aykırı davrananlara iyi gözle bakılmazdı. \\ | ||
+ | Üçüncü karşı-düşünce. Güneş Ülkesi, insanları yeni bir çağa hazırlayan ve nerede biteceği bilinmeyen bir döneme kadar sürüp gidecektir. Çünkü, biz Güneş Ülkesi'nde vebayı, açlığı, savaşı elimizden geldiği kadar erdem yoluyla önledik, hiç değilse, başka yerlerden çok daha iyi bir yolla: Bir defa, dört ana yoldan esen rüzgârlar Kent'i temizleyecektir. Evlerin pencereleri de kötü kokulara kapalı, iyilere açık tutulacak biçimde yapılacaktır. Güneş Ülkesi halkının sayısına gelince, bu iş metafizikle ilgilidir. Bana sorarsanız, bu devlet düzeni en iyi bir düzendir ve asıl önemli olan da onun uzun ömürlü olması kadar iyi kurulup işlemesidir. Bu Ülke'de de günah işlenmesine işlenecektir elbette. Ama burada işlenenler, başka devletlerin kurulu düzenlerinden doğan ve devleti ortadan kaldıran günahlar kadar büyük olmayacaktır hiç değilse. Aristoteles'in bizim devlete karşı ileri sürdüğü düşünceleri daha sonra çürüteceğiz. \\ | ||
+ | Dördüncü karşı-düşünce. Bence Güneş devleti, bir altın çağ gibi herkesin özlediği, Tanrı'nın da isteğine uygun bir devlettir. Birtakım ilkelerin kötü niyetlerine hizmet etmek için değil, insanları yüce Aklın buyruğu altına almak için kurulmuştur. Böyle bir devlet düzeni kurulabileceğini, daha önce söylediğimiz gibi, deneyler bize göstermektedir. Sonra, duyulardan, ten isteklerinden çok, aklın buyrukları gereğince yaşamak tabiata daha uygundur. Ermiş Chrysostomus da günaha bulanmış bir hayatın değil, erdemli, dürüst bir hayatın tabiata uygun olduğunu söylüyor nitekim. \\ | ||
+ | <php>sayfa_numaralama(46);</php>Â | ||
+ | <php>esnek_yatay_reklam();</php> |