This shows you the differences between two versions of the page.
— |
utopya_kitapligi:gunes_ulkesi_41 [2015/07/28 18:27] (current) |
||
---|---|---|---|
Line 1: | Line 1: | ||
+ | ~~NOCACHE~~ | ||
+ | <php>tpl_youarehere();</php>Â | ||
+ | ----Â | ||
+ | <php>esnek_yatay_reklam();</php>Â | ||
+ | [<2>]Â | ||
+ | ~~Title: Güneş Ülkesi : 41~~ | ||
+ | === GÜNEŞ ÜLKESİ === | ||
+ | === TOMMASO CAMPANELLA ===Â | ||
+ | ----Â | ||
+ | Şimdi sorarım size, bu adam nasıl olur da tabiata uyanları sapkınlıkla suçlar ve tabiata aykırı olarak verilen böylesi bir izinden yana olanları Aristoteles'le birlikte övmeye kalkar? Diyelim ki, Kilise, tıpkı topalı ölüye değişmeyen ermiş Augustinus gibi, malda mülkte ayrılığı tanımış olsun ve kötü yola düşen kadınlara nasıl göz yummuşsa, kötülüklerin en hafifidir diye, buna da öyle izin vermiş olsun. Ama Kilise mal mülk üstünde bir sahiplik hakkı değil, sadece bir vekillik hakkı tanıyor ve ihtiyaç fazlası üstünde bir hak kabul etmiyor. Nitekim, Alessandro, Alonzo, Tommaso, Valden, Ricardo ve Panormia da, rahipleri kilise mallarının sahibi sayanları dinsizlikle suçluyor, rahiplerin elleri altındaki mal mülkten sadece faydalanabileceklerini kabul ediyorlar. Ermiş Thomas da rahiplere kilise mallarının sadece ufak bir parçası, geçimlerini karşılayacak kadarı üstünde bir hak tanıyor. Ona göre, rahipler bu malların sahibi değildirler, onları yalnız kullanabilirler, yoksa çoluk çocuklarına, dostlarına miras olarak bırakamazlar. Din adamı olmayanlar için de aynı şeyi söylemiştik daha önce. Bilgisizlerin aklı, birini inandırmaya yetmedi mi ona hemen sapık der, çıkarlar işin içinden. İsa: «Sezarın hakkım Sezar'a verelim» derken Sezar'a tanıdığı hak elindekini dağıtma hakkından başka bir şey değildi. Çünkü, Sezar'ın kendi öz malı diye bir şeyi yoktu aslında. Başkalarından almasaydı, nesi olabilirdi? Demek oluyor ki, her şey Tanrı'nındır, Sezar'sa sadece elindekinin yöneticisidir. Yine İsa şöyle der: Onların evreninde yasalar egemendir. Oysa siz değilsiniz. Yine de daha büyük olan, yardımcı olarak ortaya çıkandır. İşte onun için, ermiş Thomas, mal mülk üzerinde yalnız yönetme hakkı tanımakta ve ondan ortakça yararlanmayı öğütlemektedir. Papa Tanrı'ya hizmet edenlerin hizmetindedir, imparator da Kilise'nin hizmetinde. \\ | ||
+ | BÖLÜM III \\ | ||
+ | Kadında ortaklık mı tabiata daha uygun, insan soyunun üremesine, dolayısıyla devlete daha yararlıdır, yoksa herkesin kendi karısı ve çocukları olması mı daha iyidir? \\ | ||
+ | Aristoteles'e göre, herkesin kendi karısı olması tabiata daha uygun, kadınların ortak olmasıysa zararlıdır. \\ | ||
+ | Birinci karşı-düşünce. Sokrates der ki, herkes yaşlıları ana baba, gençleri evlât, akranlarını da kardeşi bilirse, yurttaşlar arasında sevgi saygı artar. Oysa, bu aslında her çeşit sevgiyi ortadan kaldırır. Evet, bütün insanları ortak bir yaşama düzeni içinde düşünürsek, bütün yaşlılar bütün gençlerin babası sayılırlar, burası doğru. Ama, o zaman, her yaşlının gençlere olan sevgisi, tıpkı çokça suya akıtılan bir damla bal gibi eriyip dağılır; hiç bir baba öz evlâdını, hiç bir evlât da öz babasını tanıyamayacağı için, bu sevgi hemen kaybolur gider. \\ | ||
+ | Herkesin herkesi baba sayacağı bir toplum düzeninde sevgi artar, burası doğru. Ne var ki, herkesin birden çok anası babası olamaz. Ayrıca her ana baba kendi çocuklarını yüzlerinden tanır, dolayısıyla daha çok sever onları. \\ | ||
+ | İkinci karşı-düşünce. Kadınlar arasında, özellikle babalarla, kimden olduğu bilinmeyen çocuklar arasında anlaşmazlıklar çıkacaktır. \\ | ||
+ | Üçüncü karşı-düşünce. Evlilik dışı belirsiz ilişkiler yüzünden kimse öz evlâtlarını tanıyamaz olacaktır. Oysa, herkesin, soyunu sürdürecek olan çocuklarını, torunlarım tanımak istemesi tabiidir. \\ | ||
+ | Dördüncü karşı-düşünce. Kızkardeşlerle, analarla evlâtlar arasında cinsel ilişkiler alıp yürüyecek, kadınlar arasında da kıskançlıklar başgösterecek, öpmeler sevmeler kızılca kıyamete boğacak ortalığı. \\ | ||
+ | Beşinci karşı-düşünce. Scotus: ikisi bedende bir olacak sözünü ileri sürerek: «Tanrısal bir izin olmadıkça kimse birden fazla kadın alamaz» diyor. \\ | ||
+ | Altıncı karşı-düşünce. Nicola'cıların sapkınlığı, kadınları orta malı yapmış olmalarıdır. \\ | ||
+ | <php>sayfa_numaralama(46);</php>Â | ||
+ | <php>esnek_yatay_reklam();</php> |